Tutunamayanlar Kitabından Etkileyici Notlar
Oğuz Atay, 1970’li yılların başlarında birçok gazete ve dergilerde yazar olarak makaleler yayııınnlamış olsa da, o dönemlerde pek tanınmamıştır. Türk roman edebiyatına, çağdaş roman anlayışınnı getirene kadar ismi herkes tarafından bilinmiyordu.
“En büyük korkusu anlaşılamamaktı.”
Türk Edebiyatında döneminin önemli yazarları arasında yerini alan Oğuz Atay‘dan insanlık uğruna en anlamlı bir eser… Toplumsal değişimleri ve aydınların o tarihlerde tutumuna ilişkin bazı yazıları da eklediği “Tutunamayanlar” eseri halen daha birçok kişi tarafından okunuyor.
Türk Edebiyatında farklı bir rüzgar estiren “Tutunamayanlar” kitabından bazı önemli alıntıları kitap severler için bir araya getirdik.
Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım; mürekkeple yazmışlar oysa. Ben, kurşunkalem silgisiydim.
Azaldığımla kaldım.
“Ne gördün bütün kapıların birer birer kapandığı bu dünyada?
Hangi kusurunu düzeltmene fırsat verdiler? Son durağa gelmeden yolculuğun bitmek üzere olduğunu haber verdiler mi sana? Birdenbire: “Buraya kadar!” dediler. Oysa bilseydin nasıl dikkatle bakardın istasyonlara; pencereden görünen hiçbir ağacı, hiçbir gökyüzü parçasını kaçırmazdın. Bütün sularda gölgeni seyrederdin. Üstelik, “daha önce haber vermiştik” derler. “Her şeyin bir sonu olduğunu genel olarak belirtmiştik. Yaşarken eskidiğini ve eskittiğini söylemiştik…”
“Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; Boş yere mAğaramdan çıkarma beni.”
“Kelimeden önce de yalnızlık vardı.. Ve kelimeden sonra da var olmaya devam etti yalnızlık.”
“Bu kitap ne ciddi kavgaların ne büyük ve yaygın sıkıntıların ne de ezilen insanların romanıdır; bu kitap, mustarip bir ruhun iç çekişlerinin romanıdır. “