Kilo aldıran nedenler herkesin ah vah ederek yakındığı, toplumda yaygınlaşmış şekilde bilinen sadece çok yemek içmek veya yüksek kalorili besinler tüketmek değildir. Bunlardan öte yaşam tarzınız, psikolojik durumunuz, yaşınız ve özellikle size kalan genetik mirasınız kilonuzu kontrol altına almanızı doğrudan etkileyen faktörlerin başında gelmektedir.
Kilo aldıran sebepler konusunda şöyle bir inceleme yaptığımızda aslında zamana meydan okuyamayışınız yani yaşınız ilerlediğinde metabolizma hızınızın azalması yer alır. Yediklerinizi daha zor yakmaya ve daha az enerji tüketmeye başlarsınız. 30 yaş sonrası görülen bu faktörü, metabolizma hızınızı yükseltecek olan egzersizlerle etkisiz hale getirebilirsiniz.
Hareketsizlik konusu da maalesef bizlerin başında ki kilo aldırmayı tetikleyen unsurlardan. Masa başında çalışıyor, sürekli araç kullanıyor, bunların dışında uzun süre oturuyorsanız kilo almanız çok normaldir. Hareketsiz kalan vücut yediklerinizi eritemez ve depo yapmaya başlar. Bunun sonucunda da gelen fazla kilolar kaçınılmaz olur. Bunu yenmenin en önemli adımı ise egzersiz yapmak.
Eğer egzersiz yapmaya vakit bulamıyorsanız gün içinde merdivenlerden çıkmaya özen gösterin. Kısa mesafelere ise yürüyerek gitmeyi alışkanlık haline getirin. Psikolojik durumunuzun da kilo alma konusunda etkisi oldukça büyük. Stres ve depresyon durumlarında yemek yeme, bir çeşit gerilimden kurtulma olarak düşünülür. Bu durumun en tehlikesi de geceleri bile süren yemek yeme alışkanlığıdır.
En tehlikesi de reklam amaçlı ortaya çıkmış olan ve önünün bir türlü alınamadığı şok diyetler. “1 haftada 10 kilo verin” sloganıyla size sunulan bu diyetler sağlığınızı bozar ve diyeti bıraktığınız anda daha fazla kilo almanıza sebep olur. Son olarak su, hayatımızın vazgeçilmezidir. Sağlıklı ve ideal kiloda bir vücut ve sağlıkla çalışan organlara sahip olmanızı sağlar. Ancak yetersiz su tüketimi fazla kilolara neden olmaktadır.
Keten Tohumu Neye İyi Gelir ?
Pek çok kimsenin henüz nasıl kullanılacağını bile bilmediği keten tohumu, çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılabilir. Bunun yanı sıra ufak tefek sağlık problemleriniz ve cilt güzelliğiniz için de gereklidir. Peki, keten tohumu neye iyi gelir ? Gelin şimdi hep birlikte inceleyelim.
Demir, çinko, bakır, magnezyum gibi mineraller ve birçok vitamin içeren keten tohumu lifli bir besin maddesidir. Keten tohumu uzun yıllardır çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Kan şekerinin düşmesine yardımcı olan keten tohumu, aynı zamanda antioksidan özelliği gösteren bir besindir. Bu özelliği ile vücudu toksinlerden ve ölü hücrelerden temizler ve yaşlanmayı geciktirir.
Keten tohumu mide ülseri, gastrit gibi sindirim sistemi hastalıklarının tedavisinde de kullanılır. Lifli yapısı sayesinde mide ve bağırsakların çalışmasını düzenler ve kabızlık problemi yaşayanlar için de bire birdir. Diyet yapanların olmazsa olmazı olan keten tohumu mideyi tok tutar ve kilo vermeye de yardımcı olur. Ayrıca kas ve kemik dokusunun güçlenmesine yardımcı olan keten tohumu, özellikle menopoz dönemindeki kadınlar için tavsiye edilmektedir.
Bunların yanı sıra keten tohumu, hafızayı kuvvetlendirir, öğrenmeyi kolaylaştırır ve yaşlanmaya bağlı sinirsel hastalıkların ortaya çıkmasını engeller. Bağışıklık sisteminin de güçlenmesine yardımcı olan keten tohumu özellikle bakteri ve virüslerin yol açtığı hastalıklara karşı vücudu korur. Bunlara ek olarak keten tohumu kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini en aza indirir.
Ayrıca kanser, felç, zatürre, romatizma, kolesterol, egzama, sedef gibi deri hastalıkları, yüksek tansiyon, kemik erimesi, solunum yolu enfeksiyonları gibi hastalıkları da önler. Keten tohumu toz şeklinde yemeklere katılarak veya kaynatılıp suyu içilerek tüketildiği gibi lapa haline getirilip yaraların veya eziklerin üzerine koyularak da kullanılabilir.
Keçi Sütünün Faydaları Nelerdir ?
Keçi sütü, çok faydalı içeceklerin başında gelir. Birçok kişi keçi sütünün faydasını bilmese de sağlığa çok faydalı olduğunu söyleyebiliriz. Anne sütüne yakınlığı ile bilinen keçi sütünün faydaları nelerdir ? Gelin şimdi hep birlikte keçi sütü hakkında bilmediklerimizi öğrenelim.
Öncelikli olarak sindirim sistemine çok faydası vardır. Sindirim sorunu yaşıyorsanız mutlaka öğünlerinize keçi sütünü eklemelisiniz. Ayrıca midenize iyi gelir ve bağırsakların sağlıklı kalmasını sağlar. Keçi sütü alerji yapıcı değildir. Yapsa da yüzdesi çok düşüktür ve sıklıkla rastlanmaz. Dişler için ve kemikler için çok güçlü bir kalsiyum kaynağıdır. Bu yüzden özellikle çocukların sıklıkla tüketmesi gereklidir.
Genel olarak öksürük nöbetleriniz varsa keçi sütü çok faydalıdır. Yatmadan önce keçi sütü içmeniz size sağlıklı uyumanız konusunda yardım eder. Bunun dışında pek çok kişinin sorunu olan el, yüz ve vücutta oluşan egzamalara iyi gelir. Cilt hastalıklarının geçmesi konusunda da etkilidir. Keçi sütü, anne sütüne en yakın süttür.
Bu yüzden bebeklerin sağlıklı gelişimi ve beslenmesi için de oldukça faydalıdır. Şöyle ki içindeki kalsiyum miktarı anne sütünden bile daha fazladır. Keçi sütünde anne sütünden dört katı daha fazla kalsiyum bulunur. Keçi sütünü bebeklere vermeden önce sulandırmalısınız.
Keçi sütü, C vitamini haricinde tüm vitaminleri içerir. Stres, gerilim gibi durumlarda da keçi sütü etkilidir. Bunun dışında keçi sütü, iltihaplanmayı engeller. Kanser hastalarının tedavisinde de etkilidir. Keçi sütü aynı zamanda varis için de etkilidir. Cilt rahatsızlıkları için de keçi sütü içeren sabunları da rahatça kullanabilirsiniz.
Kanser Riskini Azaltan Besinler
Günümüzde kanser oranı gün geçtikçe artıyor. Kanser hastalığından korunmak için sağlıklı ve dengeli beslenmek büyük önem taşıyor. Kanser riskini azaltan besinler, aynı zamanda kalp ve beden sağlığınızı da koruyarak, sağlıklı bir yaşam geçirmenizi sağlıyor. Kanser riskini azaltan 15 besini aşağıda bulabilirsiniz.
1. Kara Üzüm: Çekirdeği ve kabuğuyla beraber tüketildiğinde içeriğindeki resvetral ile kanser yapıcı bileşikleri bloke edici özelliğe sahiptir. İnsan vücudunda kanser dokularının oluşumunu ve gelişimini engellemektedir.
2. Zerdeçal : Karaciğer, akciğer, kolon, mide, meme, yumurtalık, beyin ve lösemi gibi pek çok kanserde tümör hücrelerinin büyümesini engellemektedir. Kanser hücrelerinin yaşamasını sağlayan enzimin aktivitesini azaltır.
Safra artırıcı etkisi nedeniyle safra taşı olan kişilerde kullanılmalıdır.
3. Sarımsak : Selenyum içeriği yüksek olan sarımsak mide, göğüs, bağırsak, cilt ve prostat kanserlerinde tümörlerin oluşmasını ve ilerlemesini engellemektedir. Zeytinyağı içinde ezilerek veya çiğ şekilde tüketilmesi daha faydalıdır.
4. Havuç : Betakarotenden zengin olan havuç prostat, ağız, yemek borusu ve mide kanserine karşı koruyucu etkisi vardır. Havuç suyu şeklinde de tüketilebilir.
5. Domates : Domatesin içinde bol miktarda bulunan likopen, DNA hasarını engelleyerek kanser riskini azaltmaktadır. Özellikle akciğer, kolon ve meme kanserlerinde etkili olmaktadır.
6. Yeşil Çay: İçeriğindeki kateşinler antioksidan etkiye sahiptir. Özellikle kolon kanseri riskini azaltma konusunda etkilidir. Günde 2 fincan yeşil çay içilmesi küçük hücreli akciğer, pankreas, özefagus ve ağız kanserlerinin oluşumunu önlemeye yardımcıdır.
7. Ananas : Ananasın içindeki bromelain maddesi özellikle akciğer, bağırsak, yumurtalık ve cilt kanserlerinde tümörlü hücrenin gelişimini engellemektedir.
8. Balık : A,D,K ve B grubu vitaminler açısından zengindir. İyot, selenyum, fosfor, magnezyum ve çinko bakımından da iyi bir kaynaktır.
9. Çörek otu : Akciğer, baş-boyun, kolon,karaciğer, lösemi,lenfoma, pankreas, prostat ve yumuşak doku kanserlerine karşı koruyucudur.
Kalp Hastalarına Beslenme Önerileri
Kalp göğüs kafesinin altında bulunan kaslı bir organdır. Vücudun en önemli organıdır diyebiliriz. Yaklaşık olarak 340 – 350 gram arasındadır. Vücudun diğer organlarına kanı pompalar. Toplardamarları ile kirli kanı toplar ve akciğerlerde kanı temizleyip oksijen ile taşır.
Tekrar dolaşıma katılır. Bu şekilde vücudun tüm organlarını besler. Kalp kanı pompalama dışında metabolizma sonucu oluşan atıkları da vücuttan uzaklaştırır, vücut ısısını düzenler, asit baz dengesinin ayarlanmasında yardımcı olur. Bu kadar önemli görevleri olan kalp durduğu zaman organlara ve dokulara oksijen taşınamaz ve organlarda hasar oluşur ve ölümle sonuçlanır. Bu kadar önemli olan kalbimizin sağlığına dikkat etmeliyiz. Bu makalemizde kalp hastalarına beslenme önerileri vererek daha sağlıklı yaşamalarına katkı sağlamak istedik.
Kalp hastası olan kişilerin beslenmelerine daha bir dikkat etmeleri gerekir. Kalp ile sindirim sistemi arasında bir ilişki vardır. Sindirimi zor olan besinler kalbi yorar. Çünkü yemeklerin sindirilme süresi ne kadar uzar ve zorlaşır ise kalp o kadar kan pompalamak zorunda kalır ve daha çok çalışacağı için de yorulur. Bu yüzden kolay sindirilecek besinler tercih edilmelidir.
Tuz kullanımından kaçınılmalıdır. Aşırı yağlı yiyecekler yenilmemelidir. Yağlı yiyecekler kalp damarlarını tıkar. Vitamin ve mineral eksikliğini meyve ve sebze tüketerek kapatmalıdırlar. Yemeklerde fazla su ve gazlı içecekleri tüketmemelidirler. Aksam yemeğini çok geç olmadan uyumaya en az üç saat kala yemelidirler.
Sağlıklı olabilmek için bunların yanı sıra düzenli spor yapılmalıdır. Kalp vücudun ana organıdır. Ona iyi bakılmalıdır.
Kahvenin Bilinmeyen Faydaları
Kahve, hemen herkes tarafından tüketilen bir içecektir. Kahve tüketmenin faydaları oldukça fazladır. Bazı faydalarını çoğu kişi bilir ancak bilinmeyen faydaları da bulunmaktadır. Kahvenin bilinmeyen faydaları ile ilgili bu makalemizde, sağlığınızla ilgili birçok soruna çare bulabileceksiniz. Kahvenizi tüketirken vücudunuza sağladığı faydaları bilmek istemez misiniz?
Kahvenin Kilo Verme Üzerindeki Etkileri: Kahvenin kilo verme üzerinde etkin bir rol oynadığını söylemek mümkündür. İçerdiği kafein maddesi ile yağ yakımı konusunda oldukça başarılıdır. Aynı zamanda düzenli kahve tüketen bir kişinin metabolizması daha hızlı çalışır. Hızlı çalışan metabolizma ise tüketilen besinleri kolayca sindirerek kilo vermeye yardımcı olur.
Kahve Fiziksel Aktiviteyi Arttırır: Kahve, içerdiği maddeler ile vücudun salgıladığı kandaki adrenalin hormonunu arttırır. Yağları yakmak amacıyla yağ hücrelerine gönderilen sinyaller sinir sistemine de etki eder. Yorgunluğa sebep olacak bir aktiviteden önce içilen kahve, vücudu hazır hale getirir. Sporcuların kahve tüketmesinin nedenlerinden biri de budur.
Kahvenin Alzheimer Hastalığına Etkileri: Çağın hastalıklarından biri olan alzheimer için etkin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Ancak erken teşhis edilmesi durumunda uygulanabilecek çeşitli yöntemler mevcuttur. Yapılan araştırmalar sonucunda sağlıklı beslenme, egzersiz ve kahve tüketiminin alzheimerın önüne geçtiği yönünde bulgulara ulaşılmıştır. Düzenli olarak kahve tüketen bir kişinin, tüketmeyen bir kişiye göre alzheimer hastalığına yakalanma ihtimali %65 oranında daha azdır.
Kahvenin Depresyon Hastalarına Etkisi: Depresyon, günümüzde çok sık rastlanılan ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur. Bu hastalık, kendini çok fazla belli etmeden farklı ruh bunalımlarıyla birlikte kişinin ruh sağlığını kuşatır. Kahve tüketiminin bu noktada faydası oldukça fazladır. Düzenli olarak günlük 3 4 bardak kahve tüketen depresyon hastasının tedavisinin daha kolay sağlandığı bilinmektedir. Aynı zamanda yine düzenli kahve tüketen bir kişinin depresyona girme ihtimali çok daha düşüktür.
Haftada 2 Gün Yapılan Diyet
Son dönemler de sizler de fazla kilolarınızdan mı şikayetçisiniz. Peki neden kilo alırız. Arkadaşlar bu sorunun bir çok farklı cevabı bulunmaktadır. Kimileri kilolarını aileden kimileri ise düzensiz ve de sağlıksız beslenmeden dolayı alırlar.
Peki hafta da sadece iki gün diyet yaparak fazla kilolarınızdan nasıl kurtulabiliriz ? İşte tam da bu sorunuzun cevabı için sizlere bu gün ki konumuz da haftada 2 gün yapılan diyet ile zayıflama yollarını anlatacağız. O zaman ne duruyorsunuz haydi bir an önce başlayalım da sizler de bir an önce zayıflama yollarını öğrenin.
Arkadaşlar bu diyetin en büyük avantajı canınız çektiğini ertesi gün yiye-bilmenizdir. Afta da 500 kalori normal bir insan için yeterli düzey de ki bir miktardır. Geri kalan günler de canınız ne çekiyorsa yiyebilirsiniz. Em aç kalmayacak hem de hafta da yarım kilo yağlarınızdan kurtulabileceksiniz.
Peki nasıl yapılır. Arkadaşlar bu diyet için ilk yapmanız gereken kalorinizi hesaplayacak bir hesap makinesi ve bir de er yiyeceğin kalori miktarını öğrenmek olacaktır. Yapmanız gereken haftanın sadece iki günü 500 kalori almaktır.
Peki acıktığınız da ne yapmalısınız. Arkadaşlar bu iki gün oyunca acık mamanız için kalorisi düşük ancak tükettiğiniz de sizleri tok tutacak yiyecekler almak olacaktır. Bu saye de em aç kalmayacak hem de düşük kalori ile formunuzu koruyacaksınız. O zaman ne duruyorsunuz haydi bir an önce başlayın ve sizler de düşük bir kalori miktarı ile zayıflamanın tadını çıkarın
Göbek Yağlarını Eriten Salatalık Çayı Tarifi
Yediden yetmişe hemen hemen her yaş kesiminden her bireyin ve özelikle de bayanları en büyük problemlerinden biri de göbek bölgesin de oluşan yağlardır. Bu yağlar elbise giyerken sıkıntı oluşturmak da ve göze kötü bir görünüm vermektedir.
Peki bu göbek bölgesin de oluşan yağlardan kurtulmak için ne yapılabilir. İşte tam da bu sorunuzun cevabı için sizlere bu gün ki konumuz olan göbek yağlarını eriten salatalık çayı tarifi ve kullanımı hakkında bilgi vereceğiz. O zaman ne duruyorsunuz haydi bir an önce başlayayım da sizler de bir an önce salatalık çayı tarifi ile göbeğiniz de fazla yağlardan kurtulun.
Arkadaşlar salatalık çayı için ilk olarak yapmanız gereken bir adet salatalığı, bit tatlı kaşığı rendelenmiş zencefili, bir dilimlenmiş limonu ve on on iki dal taze naneyi akşamdan bir litre ılık suyun içine koyup saba kadar bekletmek olacaktır. Daha sonra elde etiniz bu karışımı saba ve akşam olmak üzere günde iki defa aç karına tüketiniz. Bu işlemi göbeğiniz de ki yağlardan kurtulana kadar devam ediniz.
Arkadaşlar salatalık çayı içerisin de barındırdığı protein ve minareler sayesin de hem vücudunuz da ki direnci artıracak em de göbeğiniz de ki yağları eritmen ize yardımcı olacaktır. O zaman ne duruyorsunuz haydi bir an önce başlayalım da sizler de bir an önce göbeğiniz de ki yağlardan kurtulunuz.
Göbek Yağlarından Kurtulmanın Yolları
Kilo alımı vücudun her yerinde eşit değildir. Bazı insanlar kalçadan , bazı insanlar göbekten , bazı insanlar bacaklardan kilo alırlar. Bunun sebebi genellikle genetiktir. Ancak bazı patolojik rahatsızlıklar da bölgesel kilo alımına sebep olabiliyor.
Göbek çevresinin yağlanmasına polikistik over , troid , insülin direnci gibi rahatsızlıklar da neden olabilmektedir. Bunların dışında yanlış beslenme de göbek çevresinin yağlanmasına neden olur. Aşırı karbonhidratlı ve yağlı yiyecekleri yemek bu bölgeyi yağlandırır. Göbek yağlarından kurtulmanın yolları elbette ki vardır. Dengeli bir beslenme ve birkaç tüyo sayesinde sizde göbeğinizde bulunan yağlardan kurtulabilirsiniz.
Daha çok protein ağırlıklı ve lif değeri yüksek besinleri tercih etmelisiniz. Düzenli bir beslenme çok önemlidir. Öğün atlamamalısınız. Öğün atlatırsanız daha çok acıkmış olursunuz hem daha çok yersiniz hem de vücudun besin ihtiyacı artacağından daha çok karbonhidrat depolamaya ihtiyaç duyar. Karbonhidratın fazlası da vücutta yağ olarak depolanmaktadır.
Günlük hayatta daha hareketli olun. Kalori yakarak depolanan yağlarınızı daha çabuk eritirsiniz. Sabahları uyandığınızda ılık limonlu şu için. Metabolizmanızı hızlandırır. Gün içinde en az iki , iki buçuk litre su tüketin. Salatalarınızda sirke kullanın. Yapılan araştırmalara göre sirke çok iyi yağ yakan bir besindir. Gün içinde aldığınız ve harcadığınız kalorileri not edin.
Almanız gerekenden fazlasını almamaya dikkat edin. Eğer fazla kaçırırsaız yürüyüş yaparak onu dengelemeye çalışın. Düzenli olarak spor yapın. Ama özellikle söylüyoruz düzenli olması şart. Yağlarınızdan kurtulmak istiyorsanız disiplinli olmanız gerekmektedir. İnce bir bele sahip olmak istiyorsanız bunları hayatınıza dahil edin ve sabırlı olun. Sadece dış görünüşünüze değil sağlığınıza da önem verin.
Formda Kalmak İçin En İyi Besinler
Formda kalmak bayanlar için çok önemlidir. Bu durumu sağlamak için spor yapmak kadar yediklerimize de dikkat etmek şarttır. Yemeden önce düşün gibi bir söz kullanacak olursak gayet yerinde bir söz olur. Bazı insanlar için spor yapmak formda kalmak adına en ideal yoldur.
Ama her zaman spor yapmaya gücümüz ve zamanımız yetmez. Bunun için karbonhidrat içerikli besinleri almak çok faydalı olacaktır. Bu tür besinler spor yaparken güç kaybını engellediği gibi formda kalmak adına ideal da olan besinlerdir.
Bunun için karbonhidrat ailesinden olan yulaf formda kalmak adına çok iyi bir besindir. Her sabah yulaf kırıntıları ile hazırlanan sütlü içecek sayesinde hem formda kalırsınız, hem de tokluk hissiniz yerinde olur. Şimdi hep birlikte formda kalmak için en iyi besinler nelerdir inceleyelim.
Yemek öncesinde altmış tane badem de alındığı zaman gene aynı şekilde formda kalmak adına faydalı olacaktır. Badem alımı konusunda dikkat etmeniz gereken karnınızın aç olmasıdır. Enerjiyi yeniden sağlamak ve vücudun daha formda kalması için kuru üzüm alınmalıdır.
Kuru üzüm vücut için faydalı olan diğer besinler arasındadır. Formda kalmak adına faydalı olan diğer besinler ise, zencefil, domates suyu, somon balığı gibi besinlerdir. Formda kalma adına yapılması gereken içilmesi gereken bazı şeyler vardır. Bunlar ise su, süt gibi içeceklerdir.
Süt vücut için çok faydalıdır. Bunun için kesinlikle su alınmalıdır. Yukarıdaki besinler ve içecekler sayesinde sizde formda kalan bir vücuda sahip olacaksınız. Dediğimiz gibi yemeden önce düşünün. Yediğiniz besinin size faydası var mı?
Egzersizden Sonra Nasıl Beslenmeli ?
Düzgün vücut hatlarına sahip olmak için düzenli egzersiz yapmak son derece önemlidir. Günlük kalori miktarı 1500 olan bir beslenme programı, kaslı bir görünüme kavuşmanıza yardım eder. Spor yapanların en çok merak ettiği konuların başında beslenme gelir. Peki, egzersizden sonra nasıl beslenmeli ? Spordan önce ne yemeli, spor sonrası ne yemeli gibi soruların cevabını yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Egzersiz öncesinde vücuda enerji sağlaması açısından karbonhidrat ağırlıklı beslenmelisiniz. Egzersiz sonrasında oluşan açlık hissini gidermek için de protein ağırlıklı beslenmelisiniz. Egzersiz sonrası tükettiğiniz proteinli besinler, kaslı bir vücuda sahip olmanızı sağlar. Sağlık için haftada en az 4 kez, 45 dakikalık yürüyüşler yapılmalı.
Kilo vererek fit bir görünüme kavuşmak içinse 1-2 saat süren ve haftada 5-6 kez tekrarlanan bir egzersiz programı belirlemelisiniz. Bu programda 10’ar dakikalık ısınma ve soğuma periyotları bulunmalı. Egzersizden önce tüketmeniz gereken karbonhidrat miktarı kilonuzla orantılıdır. 60 kiloluk bir bireyin yiyeceklerden aldığı karbonhidrat miktarı 120-150 gram arasında olmalıdır.
Spordan önce karbonhidrat içerikli bir ara öğün tüketmek spor sırasında enerjik hissetmenizi sağlar. Egzersiz sonrasında ise protein içerikli bir ara öğün tüketmelisiniz. Bu ara öğün, spordan sonraki yarım saat içinde tüketilirse yararlıdır.
Bir saat süren bir kardiyo çalışmasından sonra derisiz tavuk veya hindi, süt, balık, yumurta gibi protein içeriği yüksek besinler yemelisiniz. Bu besinleri ızgarada ya da fırında pişirerek tüketmelisiniz. Balık yiyecekseniz yağ içeriği en az olan balıkları tercih etmelisiniz. Yumurta yiyecekseniz tavada pişirmek yerine haşlamayı tercih etmelisiniz.
Denge Diyeti İle Kilo Verme
Diyetisyen Susie Burrel’in zayıflama önerilerinden oluşan “Denge Diyeti” hayatınızda yapacağınız bazı değişikliklerle fazla kilolarınızdan kurtulmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Denge diyeti ile kilo verme süreci tam da bayanların istediği kadar hızlı ilerliyor. Fakat aşağıda verilen tavsiyelerin her birine fazlaca özen göstermeniz gerekiyor. Denge diyetinde yer alan öneriler şöyle:
1. Kendinize imkansız hedefler koymayın. Örneğin 50 kilo bir insanın bir haftada 10 kilo vermek gibi bir hedefi olmamalı.
2. Evinizde çikolata, kek, cips gibi abur cuburlar bulundurmayın.
3. Hangi öğünde ne yiyeceğinizi önceden planlayın.
4. İçinde soğan, sarımsak, kereviz, pırasa gibi yiyecekleri barındıran koyu kıvamlı bir çorba vücuttan fazla sıvıların atılmasını sağlayarak zayıflamanıza yardım edecektir.
5. Hızlı kilo almanıza neden olabilecek zararlı bir alışkanlık olan alkolü hem genel vücut sağlığınız hem de kilolarınızdan kurtulmak için bırakmalısınız.
6. E vitamini açısından oldukça zengin bir besin olan cevizi akşam yemeği öncesinde tüketebilirsiniz.
7. Çantanızda taşıyabileceğiniz havuç, salatalık gibi besinleri ara öğünlerinizde tüketebilirsiniz.
8. Kahvaltı yapmamanız metabolizmanızı yavaşlatarak kilo almanıza sebep olur.
9. Akşam yemeklerinizde porsiyonlarınızı küçültün.
10. Akşam yemeğinden önce bol yeşillikli salata tüketmek akşam yemeğinde daha az kalori almanızı sağlar.
11. Akşam yemeğinizi geç saatlerde yemeyin.
12. Dışarıda yemek yiyeceğiniz zaman Japon ve Yunan lokantalarını tercih etmek daha sağlıklı yiyecekler tüketmenizi sağlar.
13. Haftada bir gün yüksek kalorili yiyecekler tüketerek kaçamak yapın.
14. Tükettiğiniz besini olabildiğince çok çiğneyin.
15. Kilo sorunu olmayan arkadaşlarınızla sohbet ederek onların sizi desteklemesini sağlayın.
16. Öğünlerinizde hep aynı tür yiyecekler tüketmeyin.
17. Yeşil çay, sakız, içine limon atılmış buzlu su gibi yiyecek ve içecekler tatlı krizlerinizi gidermenize yardım edebilir.
18. Her gün bir saat yürüyün ya da egzersiz yapın.
19. Haftada bir kez tartılın. Sabah aç karnına tartılmak en doğru olan yöntemdir.
20. 10.000’den fazla adım atın.
Demir Eksikliği Olanlar Nasıl Beslenmeli ?
Sinirlilik hali, yorgunluk, soluk cilt rengi, konsantrasyon bozukluğu gibi belirtiler sonucu adından söz ettiren demir eksikliği ülkemizde en çok görülen hastalıklardandır. Genelde kadınlarda görülen demir eksikliği dikkate alınmazsa, doku ve organlara iletilen oksijen miktarının azalmasına neden olur. Bu da organların görevlerini tam anlamıyla yerine getirememesinden dolayı çeşitli hastalıklara sebebiyet verebilir.
Demir eksikliği olanlara doktor tarafından ilaç takviyesi yapılır. Fakat bu ilaçların süt ve süt ürünleri ile tüketilmemesi gerekir. Buna ek olarak demir eksikliğini önleyecek çeşitli yiyecekler de vardır. Gelin şimdi hep birlikte demir eksikliği olanlar nasıl beslenmeli bunu inceleyelim.
Bu yiyeceklerden en önemlileri karaciğer, kırmızı et, yumurta ve pekmezdir. Ayrıca kuru üzüm, kuru kayısı gibi kurutulmuş meyveler, fasulye, lahana, patates, fındık, badem, pancar, bal, muz, hurma, armut, şeftali gibi yiyecekler de demir eksikliğini önlemeye yardımcı yiyeceklerdendir. Bunların yanı sıra çeşitli karışımlar yapılarak gün içerisinde içilebilir.
Bu karışımlardan birisi ise elma suyu, pancar suyu ve bal ile yapılan karışımdır. Müthiş bir demir deposu olan bu karışım düzenli olarak içildiğinde demir eksikliği problemini ortadan kaldırır. Bunlara ek olarak demir eksikliğine yol açan yiyecek ve içeceklerden de uzak durmak gerekir. Demir eksikliği olanların alkollü ve kafeinli içeceklerden, çay ve kahveden uzak durmaları gerekmektedir. Ayrıca süt de demir emilimini azaltan bir içecek olduğu için çok sık tüketilmemelidir. Bunların yerine demir yönünden zengin doğal meyve suları içilmesinde fayda vardır.
Buzlu Su İle Zayıflama
Fazla kilolarından kurtulmak isteyenler, kilo vermek için su içmenin çok önemli bir faktör olduğunu bilirler. Son günlerde kilo verme konusunda ilgi çekici bir haber internet sitelerinde dolaşmakta. Bu haber, buzlu su içerek kilo vermenin mümkün olduğunu söylüyor.
Buzlu suyun sıcaklığı vücut sıcaklığımızdan düşüktür. Vücut, bu buzlu suyu kendi sıcaklık derecesine getirmek ister. Bunu yapmak için de vücuttaki yağları parçalar. Yağların parçalanmasıyla açığa çıkan ısıyı buzlu suyu ısıtmak için kullanır. Günde 4 bardak buzlu su içmek 100 kalori yakmanızı sağlar. Fizikte kalori, 1 gram suyun sıcaklığını 1 derece arttırmak için harcanan enerji miktarı olarak tanımlanmaktadır. Son zamanlarda buzlu su ile zayıflama hanımlar arasında moda haline geldi.
Yarım litre su yaklaşık olarak 473,18 gramdır. Bu durumda vücudunuz yaklaşık olarak 17,5 kilo kalori yakacaktır. Karaciğer ve böbrekleri temizlemek, vücuttaki toksinlerin atılmasına yardım etmek suyun görevleri arasındadır. Böyle hayati fonksiyonlarda görev alan suyu bazı insanlar sevmez. Su içmeyi sevmeyen insanlar buzlu su içmekte de zorlanabilir. Buzlu suya limon parçaları atarak su içmeyi sevebilirsiniz.
Limon dışında salatalık, maydanoz, çilek parçalarıyla da suyunuza tat katabilirsiniz. Su haricindeki içeceklerinize de buz atabilirsiniz. Kahvaltıda sıcak olarak içtiğiniz çayınıza bile buz atabilirsiniz. Sıcak yaz günlerinde buzlu yeşil çay içerek yeşil çayın metabolizmayı hızlandırıcı etkisini buzla birleştirebilirsiniz. Buzlu su ya da buzlu içecek tüketmek, kilo vermede tek başına yeterli olmaz. Bu yöntemi spor ve sağlıklı beslenmeyle birleştirmelisiniz.
Böbrek Taşına Ne İyi Gelir ?
Böbrek taşı, idrarda kalsiyum ve ürik asit oranının fazlalaşması ve kristalleşerek birikmesiyle oluşan bir rahatsızlıktır. görülme sıklığı % 10 olmakla beraber erkeklerde görülme oranı kadınlardan 3 kat daha fazladır. Böbrek taşlarının tekrarlanma olasılığı ise %80’ı bulabilmektedir. Kişileri sancıdan kıvrandıran böbrek taşına ne iyi gelir ? Gelin birlikte böbrek taşları hakkında daha çok bilgi sahibi olalım.
Böbrek taşı oluşumunda genetik faktörler dışında beslenme şekliniz de önemli ölçüde etkilidir. Genel olarak bakıldığında fazla kalsiyum, hayvansal proteinler, ilaçlar, sofra tuzu, gazlı içecekler, şekerli ve unlu gıdaların tüketimi böbrek taşının oluşma riskini arttırmaktadır. Börek taşlarının oluşumunu önlemek için işlenmemiş, taze ve organik gıdaların tüketilmesine önem vermelisiniz.
Kahve ve çay tüketiminizi azaltmanız da alabileceğiniz önlemlerdir. Böbrek taşlarınız için bitkisel çözümler bulunmaktadır. Bunlardan en çok bilineni ise limon, zeytin yağı ve doğal elma sirkesi karışımıdır. Böbrek ağrılarınız başladığında 4 yemek kaşığı zeytin yağı ile aynı miktarda limon suyunu karıştırıp içiniz. Hemen ardından 2 bardak su tüketiniz.
Yarım saat sonra ise 1.5 su bardağına yarım limon suyunu karıştırıp içerisine bir yemek kaşığı doğal elma sirkesini ekleyerek tüketiniz. Böbrek ağrılarınız tekrarlandıkça bu karımı uygulayınız. Uygulayacağınız bu karışımın özellikle böbrek ağrılarınız üzerinde olumlu etkisini zamanla göreceksiniz.
Böbrek taşlarınızı düşürmek için uygulayabileceğiniz bir diğer tarif ise fesleğen detoksudur. Her gün 1 çay kaşığı fesleğen suyuna bal karıştırarak birkaç ay boyunca tüketiniz. Mesane iltihaplanmalarında da fesleğen çayının tüketilmesi etkilidir. Bu çeşitli kürler dışında nar suyu, ısırgan otu çayı, kırkkilit otu çayı ve kara hindiba kökü çayı içmeniz de oldukça faydalı olacaktır.
Uygulayacağınız bitkisel karışımlar böbrek sağlığınız ve böbrek taşlarınız için yeterli olmayabilir. Bunların dışında bol miktarda su tüketmeniz, dengeli ve sağlıklı beslenmeniz ve düzenli egzersiz yapmanız gerektiğini de unutmamalısınız.
Böbrek Sağlığını Koruyan Yiyecekler
Böbrek karın bölgesinin arka tarafında bulunan organdır. Ortalama 120-150 gram ağırlığında iki tane olmak üzere üriner sistemin ana organları arasındadır. Böbreklerin vücuttaki ana görevi kanı temizlemektedir. Vücuttan toksin maddeleri su yardımı ile atarlar.
Bunların dışında vücudun asit ve baz dengesini ayarlarlar. Hormonların salgılanmasında ve kan basıncının ayarlanmasında rol alırlar. Bilindiği üzere böbrek sağlığı çok önemlidir. Onları korumak için ise beslenmeye son derece büyük bir önem verilmelidir. Peki, böbrek sağlığını koruyan yiyecekler nelerdir ? Gelin imdi birlikte bu konuyu inceleyelim.
Potasyum ve sodyumun aşırı tüketilmesi böbrek fonksiyonlarını bozar. Böbreğin görevini yerine getirebilmesi için en önemli besin maddesi sudur. Su olmazsa böbrek vücuttaki atıkları atamaz. Öyleyse gün içinde bol bol su tüketmeliyiz. Tuz tüketimini kısıtlamalıyız. Tuz yani sodyum mineralinin böbreklerden atılımı zordur. Birikmesi sonucu böbreklerde taş oluşumu başlar. Aynı şekilde aşırı kalsiyum da böbreklerde taş oluşumuna neden olur. Böbreklerin sağlığını korumak için birçok yararlı besin vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
-Maydanoz böbrek için çok önemli bir nimettir. Böbreklerin hızlı çalışmasını sağlar. Bu sayede toksik maddeler vücuttan uzaklaştırılır. Diyetlerde bu yüzden çok fazla kullanılır. Aynı zamanda çok iyi taş düşürücüdür.
– Kabak çekirdeği böbreği zararlı bileşiklerden korur ve tam bir vitamin deposudur. Böbrek için oldukça faydalıdır.
-Pirinç düşük potasyum içeren ve böbrek sağlığı için oldukça yararlı bir besin türüdür. Ancak karbonhidrat ağırlıklı bir besin olduğundan yine çok fazla tüketilmelidir.
-Bunların dışında adaçayı ,papatya ,ayrık otu gibi bitkilerde böbreğe faydalıdır.
Böbreğinizin sağlığını korumak için bu besinleri beslenmenize dahil edin ve muhakkak her gün en az iki buçuk litre su için.