Bir ilişkiye başlamadan önce duygulardan emin olunmalı, karşı tarafın doğru insan olup olmadığı düşünülmeli, beraber olunabilecek biri mi yoksa değil mi? Ve bu düşüncelerden sonra varsa atılacak adım öyle atılmalıdır. Bu durum kadın ve erkekte birbirinden farklıdır. Kadınları anlamak, erkekleri anlamaktan daha kolaydır. Erkekler kadınlara oranla kara kutu gibidir.
Onları anlamak cidden bir kılavuz gerektirebilmektedir. Kadınların daima düşündüğü ortak sorun, acaba bu adam benden hoşlanıyor mu? Beni seviyor mu? İşte bu soruların cevabı oldukça kafa yormaktadır. Hatta bu uğurda türlü taktikler uygulayan kadınlar dahi vardır. Fakat birkaç tüyo ile karşınızdaki erkeğin sizden hoşlanıp hoşlanmadığını, hatta size olan duyguların boyutunu bile anlayabilirsiniz. Peki bir erkek aşık olduğunu nasıl gösterir ? Gelin bu sorunun cevabını birlikte inceleyelim.
Bir erkek gerçekten sevmişse eğer bir kadın bunu anlayabilir. Sürekli üzerinizde gözler varmış gibi hissedersiniz. Seven erkek daima sevdiği kadını görmek, onu zihnine kaydetmek ister. Bu yüzden sevdiği kadına karşı oldukça hassastır. İncinmesini, üzülmesini, hele ki ağlamasını hiç istemez.
Üzerinize titrer, sizinle zaman geçirmek için fırsat yaratır. Nasıl oluyorsa bir bahane bularak size mesaj atabilir, arayabilir ve sizinle arkadaş kalabilir. Çoğu erkeğin yaptığı şeydir arkadaşça yaklaşıp duygularını sonradan açıklamak! Zeki erkek, önce kadının ondan şüphelenmesini sağlar, kadının tepkilerini gözlemler, üstüne gitmeye çalışır fakat arkadaşmış gibi. Ki, bu en tehlikelisidir. Daha sonra da kadının tepkisine göre duygularını açıklar.
Erkekler, duygularımı açıklayayım olursa olur olmazsa olmaz demezler. Olması için ne gerekiyor diye düşünürler.
Hayır cevabı literatürlerinde yoktur pek. Ayrıca gerçekten seviyorsa eğer sevdiği kadından kopmak istemezler.
Önceden şüpheye düşürür tepkisini ölçer. Bir şey hissetmiyorsa arkadaş olarak kalır ve unutmaya çalışır.
Hayatında onu koruyan, acısını ve sevincini paylaşan bir dost olmayı tercih eder. Hoşlanan erkek sizinle ilgili bilgi toplamaya çalışır. Ve bunu dolaylı olarak yapar. Ya bir arkadaşınıza yada bir tanıdığına çaktırmada sorular sorar ve öğrenmek istediklerini öğrenir. Erkekler daima yakın olmak ister, sizinle paylaşım ve iletişim içinde olur.
Kısacası erkek hoşlanıyorsa mutlaka kendini belli eder. Yanisi şu ki gizli bırakılan bir erkek aşkı yoktur hemen hemen!
Bir Erkeği Kaybetmenize Neden Olacak Nedenler
Hayatınızın her anında yanınızda bir eş adayı olmasını istersiniz. Yalnızlık belki güçlü bir duygudur, bazen insanı hazza yönlendirir, dinlendirir ancak sürekliliği yoktur. Hayatın her anında, her zaman bir arkadaşa, aileye, sevgiliye, eşe, dosta ihtiyaç duymaktayız. Bu nedenle, hayatımızda olan kişilere gereken ilgi ve önemi de göstermeliyiz.
Hayatımızın odağında her zaman ailemiz bulunur. İlişkide önemli sorunlardan birisi, soğukluktur. Bu soğukluğun yaşanmaması ve bir erkeği kaybetmenize neden olacak yollar ve kaybetmemek için gerekli olan önemli durumları şimdi sizlerle paylaşmak üzere buradayız. Dilerseniz daha fazla vakit kaybetmeden bütün önemli noktaları sizlerle paylaşalım.
Bir erkeği kaybetmenize neden olacak nedenler;
1) Bir erkeği kıskandırmak, onu kendinize bağlamak için iyi bir yoldur. Ancak bu kıskançlığı abartmamak gerekmektedir. Fazla kıskandırmak, bir erkeği kaybetmenize neden olabilir. Kıskançlık dozunda güzeldir. Ancak her gün kıskandıracak hareketler yaparsanız, hayatınızdaki kişiyi bir süre sonra sıkabilirsiniz. Bu konuda gözünüzü dört açıp, daha mütevazi bir şekilde yaklaşmanızı öneririz.
2) Hayatınızdaki erkek hep sizi şaşırtmasın. Hep o sürprizler yapmasın. Siz de onu şaşırtın, sadece özel günlerde ona hediyeler değil, durduk yere de bir fotoğraf bir anahtarlık bir defter gibi basit ama anlamlı hediyeler alın. İlişkideki denge oldukça önemlidir. Hep onun yapması ilişkide monotonluğa sebep olur, erkeğinizi kaybetmenize de neden olabilir.
3) Son olarak; Ona güzel sözler söyleyin, ona değer verdiğinizi gösterin. Hep iltifat etme, güzel bulma ondan olmasın. Siz de ona, o gün ne kadar hoş olduğunu, gülüşünün çok güzel olduğunu, mis gibi koktuğunu söyleyin. Sevginizi belli etmekten korkmayın. Bu sayılanları, abartarak yaparsanız ya da hiç yapmazsanız hayatınızdaki kişinin bağlanmasın engel olursunuz. Dediklerimizi not alın, güzel ilişkinize mutluluk katın.
Aldatıldığınızı Anlamanın Yolları
Bir kadının/erkeğin zor dönemden geçtiği anlamına gelen bu dönemden karlı çıkacaklarını sanan erkekler/kadınlar için pekte öyle sanılamaz. Aslında eşlerini veya sevgililerini aldatan insanlar sadece onları kandırmış olmuyor kendi akıllarını da sürekli yalanlara hakimiyet kurmak açısından kandırmış oluyor. O şeye kendini de inandırmaya çalışıyor.
Genele bakarsak aldatma eylemi, kadınlardan çok erkeklerin yaptığı bir iş olduğundan, ben size erkeklerin bayanları aldatmasından bahsetmek istiyorum. Bir bayanın sezgileri, iç güdüleri çok kuvvetlidir. İşte bu yüzden aldatıldığını çok çabuk anlayabilir. Aldatıldığınızı anlamanın yolları elbette ki vardır. Eğer bunu öğrenmek için biraz cesaretiniz varsa zaten siz de hemen harekete geçersiniz. Gelelim aldatıldığınızı hissettiğiniz andan itibaren nasıl aldatıldığınızı anlamanın yollarına.
İlk olarak şunu söylemek isterim; eğer eşiniz veya sevgiliniz sizi aldatıyorsa size olan eski ilgisi, eski muhabbeti daha da azalmıştır. Eşiniz eve geldiğinde sürekli telefon cebinde, sessizde veya kapalıysa o kişi tarafından aldatılıyor olabilirsiniz. Önceden rehberinde sizin isminizi aşk sözcükleriyle yazan kişi ismini anlaşılmayacak hale, gülünç duruma veya direk isminiz olarak koymuşsa o kişiden şüphe edebilirsiniz.
Yada yemek yerken eşinizin telefonu çaldı o telefonu açmadı, meşgule aktardı, kapattı veya diğer odada konuşup geldiyse ve size dönüp arkadaşlar kahveye bilardo oynamaya davet etti dediyse ve yemekten kalkıp çıkmaya hazırlandıysa da şüphe edebilirsiniz.
Cebinde kredi kartına ait alınan bayanlara ait aksesuar, giyim mağazaları gibi faturalarla sıklıkla karşılaşıyorsanız ve eşinizin kredi faturası eve değil de artık iş yerine gidiyorsa eşiniz tarafından muhtemelen aldatılıyor olabilirsiniz.
Olay cinsel anlamda da bakarsak eğer eskisine göre cinsel hayatınızda durgunluklar isteksizlikler araya uzun süre zarfları giriyorsa ve eşiniz yatağa girdiğinde uca doğru kaçıyor, sırtını size dönüyor ise bu sizin aldatıldığınızın işareti olabilir.
İlişkiyi Bitirecek Ayrılık Konuşması
İlk olarak ilişki yürümüyor ise devam ettirip sürüklemek oldukça yanlış bir davranış olacaktır. Bunun yerine modern biçimde konuşma yapılarak ilişki sonlandırılmalıdır. Ancak bir ilişkiyi sonlandırmak bazen başlamaktan daha zor hale dönüşebilir.
Yapmamanız gereken konuşmalar yapmaktan kaçınmalı ve son dakikaları gayet sakin ve saygılı biçimde geçirerek ilişkiyi sonlandırmalısınız. İlişkiyi bitirmek profesyonel bir beceri ister. Alelade bir konuşma ile ilişki bitirmek hem size hem de ilişkinize saygısızlık anlamına gelir. Öncelikle ilişkinizi bir mesaj ya da bir telefon konuşması ile bitirmemeli bunun yerine yüz yüze konuşmaya davet etmelisiniz.
Bu şekilde bir konuşma hem daha sağlıklı hem de daha doğru olacaktır. Karşı tarafı suçlayıcı tavırlardan vazgeçmeli daha çok uzlaşmacı bir yapıya bürünmeli ve cümleleri karşı tarafı incitmeyecek şekilde cımbız ile seçerek konuşmalısınız. İlişkiyi bitirecek ayrılık konuşması ne kadar zor olsa da dürüst bir şekilde hazırlanmalıdır.
Karşı taraf ile yaşadığınız güzel günler de olduğunu, ancak bu ilişkinin iki tarafı da yıprattığını ve bitme sebeplerini de açıkça konuşarak karşı tarafı duruma hazırlamalısınız. Yalan ile ilişkiyi bitirmekten kaçınmalısınız.
Asıl sebebi saklayarak farklı konulara çekerek ilişkinin bittiğini ileri sürmek hem sizi üzer hem de karşı tarafı.
Bunun için tüm her şeyi tüm doğruları ile karşı tarafa olduğu gibi iletmeli ve bu şekilde bir ayrılık konuşması yapmalısınız. Cümleleriniz net ve süslenmemiş olmalı. Ne söylemek istediğinizi açıkça belirtmeli ve karşı tarafı umut vaat edip sürüncemede bırakmamalısınız.
İlişkinizin Bitmesi Gerektiğini Gösteren İşaretler
Hangimiz biteceğini düşündüğümüz bir ilişkiye başlarız? Yeni bir ilişkiye başlarken büyük umutlar, gelecek planları ve ömür boyu sürecek mutluluk hayalleri vardır kafamızda. Ama çoğu zaman işler ne yazık ki planlandığı gibi gitmez. İlişkinin tarafları birbirlerini tanıdıkça problemler çoğalır.
Hatta birbirleri için yaratıldığını düşünen insanlar bile ilişkilerinde beklenmedik olumsuzluklarla karşılaşabilirler. Bu sorunlar baş edilemeyecek bir hal aldığında ise ya her şeye göğüs gerilip ilişkiye devam edilir, ya da ilişkinin gidişatını belirleyen en önemli olan nokta çiftin duygu durumudur.
Peki mutluluğun bitmesi dışında hangi durumlarda ilişki gözden geçirilmeli ve son çare olarak sonlandırılmalıdır ?
Kısaca ilişkinizin bitmesi gerektiğini gösteren işaretler nelerdir bir göz atalım.
1. Sebepsizlik : Neden hala ilişkiye devam ettiğinizi bilmiyorsanız yani romantizm ortak faaliyetler, aranızdaki kimya bir ilişkiye dair her şey yitip gitmişse bu ilişkiyi sürdürmenin manası nedir? Sebepsiz ve özel bir nedeni olmadığı halde birbirinizin hayatında yok yere var olmanız, yok olup gitmiş bir ilişkiyi devam ettirmeye çalışmanız son derece mantıksızdır.
2. Gelecek Görememek: Belki ilişkinizden memnunsunuzdur ve sevdiğinizle birlikte olmaktan mutlusunuzdur. Fakat bunlara rağmen ilişkinizin bir geleceği olduğunu düşünmüyorsanız sevdiğinizin uzun bir zaman hayatınızda kalmasının anlamsız olacağını unutmayın.
3. Farklı Hayatlar: Farklı değer yargıları, farklı hedefleri, hayattan farklı beklentileri ve bunları takiben farklı çevreleri olan iki insanın mutlu bir ilişki yaşaması ancak filmlerde olur.
4. Davranış Bozuklukları: Sevdiğinizin size karşı olumsuzluk içeren şiddet gibi davranışsal bozuklukları var ise bunların zamanla size yaratacağı hayatı bir hayal edin. Kendinizi kaybetmiş ve yapayalnız hissedeceksiniz. Değer verdiğiniz her şey elinizden alınacak. O yüzden şiddete maruz kaldığınız bir ilişkiyi bitirin.
İlişkinizi Kurtaracak Önemli Öneriler
Büyük aşklarla başlayan ilişkiler daha sonra büyük hayal kırıklığı ile krize girmektedir. İlişkinin maraton haline girmesi ile ilişki son bulmaya yaklaşmaktadır. İlişkinizi kurtaracak önemli öneriler adlı başlık altında sizlere bazı tavsiyelerde bulunacağız.
İlişkiyi bitirmek istemeyenler için kesinlikle yapması gereken önemli tavsiyelerde bulunduk. Bu makaleyi okumak sizler için çok faydalı olacaktır. Bütün bir ömür ilişkinizi başlatmak için uğraşırsınız. Onu elde ettikten sonra boş verme haline geçiş hemen hemen her kişide görülebilen bir davranıştır. Bu bir ilişkinin sonunu getirmektedir. Bunun için ilişkinizi kurtarmak adına ilk baştaki halinize bürünün.
Biten bir ilişkiyi veya bitmeye başlayan bir ilişki için kurtarıcı olan bir diğer durum ise şaşırtmaktır. Her iki tarafın da aşklarını kurtarmak için bir şeyler yapmaları gerekmektedir. Bunun için birbirinize karşı jestlerde bulunun. O gün bir yerde yemek yiyin mesela.
Ya da beraber bir film izleyin. Küçük kıvılcımlar bile bitmekle yüz yüze olan ilişkileri kurtarmak için çok kurtarıcı olacaktır. İlişkinizin belki de bitmesinin asıl sebebi birbirinizi dinlemenizdir. Bunun için birbirinizi dinlemek size çok iyi gelecektir. Karşılıklı saygı içerisinde gerçekleşen konuşmalar sizin birbirinize olan aşkını daha çok canlı tutacaktır. Aşk dili çok önemlidir.
Sevgi sözcükleri sizi birbirine bağlayan en önemlileridir. Bunun için aşk dilini her zaman kullanın. Aşk yuvanızı renklendirin. Bu renklendirme ilişkinizi de renklendireceğiniz bitmekte olan aşkınız için hayat kurtarıcı bir öneri olacaktır. Son olarak sex hayatınızı canlandırın. Hayatınızın aşkını bulmuşken kaybetme korkusu sizi kötü duruma sokmadan aşkınızı canlandırın.
İlişkinizi Canlandırmak İçin Neler Yapabilirsiniz ?
Hep büyük bir heyecanla başlayan ilişkiler zamanla eski modunu kaybetmeye başlar. Her an birlikte vakit geçirmeyi istersiniz. Fakat zaman geçtikçe ilişkinizin heyecanını kaybetmeye başladığını hissedersiniz. Çoğu zaman her iki taraf bunu fark eder ancak görmezden gelir.
En büyük hata da budur aslında. İlişkinizin heyecanında bir düşüş hissettiğiniz anda bunu görmezden gelmek yerine üzerine gitmelisiniz. Sonrasında bu sorunlar karşınıza kocaman bir canavar olarak geri dönebilir. Peki ilişkinizi canlandırmak için neler yapabilirsiniz gelin birlikte inceleyelim:
1- Her Gününüzü Birlikte Geçirmeyin: Erkek arkadaşınızla birlikte vakit geçirmek, gezmek, eğlenmek sizi mutlu etse de bazı günlerinizi mutlaka kendinize ailenize ve arkadaşlarınıza ayırmalısınız. Çünkü birbirini özleyen çiftler, birlikte oldukları kısa zamanı daha güzel geçirmeye dikkat ederler. Siz siz olun kendinizi arada bir özletin, o zaman daha değerli olacaksınız.
2- Özel Günlerinizi Hatırlamaya Özen Gösterin: İlişkinizin üzerinden ne kadar zaman geçmiş olursa olsun biz çok özel gün kutladık demeyin. Özel günlerinizi en romantik hali ile kutlamaya çalışın. Bu durum ilişkinize ren katacak, sizi monotonluktan kurtaracaktır.
3- Her Zaman Bakımlı Ve Temiz Olun: İlişkinizin başlarında kendinize gösterdiğiniz o özeni devam ettirmeniz önemli bir husus. Çünkü olaylara beni zaten beğenen beğendi mantığıyla yaklaşmanız ilişkiyi daha da karanlığa sürükleyecektir. Bu durum her şeyden önce kendinize olan saygınız ile ilgilidir.
4- Sosyal Hayatın Her Alanında Çift Olarak Bulunmayın: Çift olarak katılabileceğiniz bir çok ortam vardır. Ancak her ortama da sevgilinizle katılmayın. Arkadaşlarınızla buluşacaksanız tek gidin. Kendinize ait sosyal hayatınız olsun. Eğer sürekli çift olarak takılırsanız bu durum zamanla sizi sıkacaktır. Asla ilişkinizin sizin bireyselliğinizi elinden almasına izin vermeyin. Bu durum karşı taraflı soğuma hissini oluşturacaktır.
İlişkileri Sarsan Kötü Alışkanlıklar
İlişkileri etkileyen aslında bir çok faktör bulunmaktadır. Her ne kadar ilişkiler iki kişiden ibaret olsa da, çevrede yaşanan ve kişileri etkileyen bir çok faktör olumlu veya olumsuz etki yaratacaktır. İlişkilerde bazı detaylar fazla önem taşıyor. Özellikle de bireylerin kötü alışkanlıkları söz konusu ise o ilişkinin çıkmaza girmesi kaçınılmaz oluyor. Peki neymiş bu ilişkileri sarsan kötü alışkanlıklar gelin birlikte inceleyelim.
İlişkileri etkileyen ve ciddi sorunlara yol açan alışkanlıklar var. Bunların başında yalan geliyor. Sebebi ne olursa olsun, ilişkilerde söylenen yalanlar büyük sarsılmalara yol açacaktır. Çünkü ilişkinin temelini oluşturan güven faktörü bu şekilde zarar görecek. Söylenen yalanlar ilişkinin sonlanmasına kadar yol açabilir. Değer vermek, önemsemek gibi duygular ve davranışlar da ilişkiyi etkileyecektir. İki kişinin de bir birine saygı duyması, değer vermesi önemlidir. İlişkileri sarsan kötü alışkanlıklardan biri kin tutmaktır.
Kin duygusu ilişkiyi içten içe bitiren güçlü faktördür. Susmak ve iç savaş başlatarak ilişkiye zarar vermek de mümkündür. Çiftler için olumsuz bir faktör de bağımsız hareket etmektir. Çiftleri fertlerin sadece kendi zevklerine yönelik hareket etmesi diğer tarafı zora sokacaktır. İlişkileri sarsan bir çok etmen bulunmaktadır.
Bir birinin her şeyine karışan, sürekli boş yere kavga çıkartan olaylara zemin hazırlamak da mutsuzluğa neden olurken, ilişkiyi de sarsacaktır. Mükemmeliyetçilik, sevgiliyi küçümsemek, saygı göstermemek gibi davranışlarda bulunmak ilişkiyi doğrudan sarsmasa da, zamanla birikim yapmış olan duygu ve öfke patlamalarına neden olacak.
Bazı detaylara önem vererek mutlu ve uzun ömürlü ilişki yaşamak mümkün. Empati kurmak işte tam bu noktada önemli. Karşılıklı olarak yapılan hatalarda özür dilemek ise ilişkiyi etkileyecek olan önemli detaydır.
İlişkide Tartışmayı Tetikleyen Sebepler
İyi giden ilişkide de, kötü giden ilişkide de olmazsa olmazdır tartışma. Bazen sevginin göstergesi olurken, bazen de ilişkideki kopuklukların göstergesidir. Bunu anlamanın yolu ise tartışmanın hangi konudan çıktığıdır. Kişisel çıkarların ön planda olduğu ve hakaretlerin işitildiği bir tartışma yaşıyorsanız kopukluk söz konusu olabilir, yapılacak pek de bir şey yok.
Ancak kıskançlık mevzularından ve ikili ilişkiyi etkileyen birtakım sebeplerden dolayı tartışma yaşıyorsanız bu sevginin göstergesidir, bu durumda tartışmayı tetikleyen unsurları belirleyip uzaklaşmalı ve anlaşma yoluna gitmelisiniz. Yani temelde tartışmayı tetikleyen sebepleri belirlemek var. Peki şimdi ilişkide tartışmayı tetikleyen sebepler nelerdir ona bir bakalım.
Empati kuramamak en büyük tartışma sebebidir. Her iki tarafın da haklı gerekçeleri vardır ancak anın siniriyle düşünmeden, sadece siz haklıymışsınız gibi davranarak bir sonuca varamazsınız ve tartışmayı iyice kızıştırırsınız.
İhtiyacınız olan şey her ikinizin de birbirinizin yerine düşünmesidir. ” Ben olsam ne yapardım? ” sorusuna objektif bir şekilde cevap verirseniz sorun çözülecektir. İnat uğruna tartışma çıkarmak ve yine bu inatla çözüm için adım atmamak en tetikleyici ikinci unsurdur. İnat karşınızdakine kendini değersiz hissettirir ve onu da inat yapmaya sürükleyebilir. Böylelikle bir çıkmaza girersiniz ve ilişkiniz zedelenir.
Gurur tabi ki olmazsa olmazlardandır, ancak bazı durumlarda o kadar ön plana çıkarılır ki karşısındakini ezer geçer. Denilen o ki haksız olduğu halde gururla yola çıkan pişmanlıkla geri döner. Gururunuzu bir kenara bırakıp bazen ilişkinizde sevdiğiniz için fedakarlıklar yapabilirsiniz.
İlişkide Öfke Kontrolü Nasıl Sağlanır ?
Normal hayatta sakin bir görüntü verseniz de ilişkiler de bu durum ne yazık ki bazen böyle olmuyor. Tartışmalar büyüyerek karşılıklı olarak yıpranmalara sebep olurken geri dönülmez sorunlara da sebep olmaktadır.
İlişki de bu tür sorunlar yaşamaktan yoruldu iseniz ve öfke ile kalkıp zararla oturur duruma döndü iseniz artık buna dur demenin zamanı geldi demektir.
İlk olarak tartışmalar da hangi tarafın haklı olup olmadığına bakmalısınız. Bunun yerine sorunu çözme odaklı hareket etmelisiniz. Eğer ilişkide öfkesini kontrol edemeyen ve sürekli bağırıp çağıran biri varsa, ortada büyük bir sorun var demektir.
Peki ilişkide öfke kontrolü nasıl sağlanır ? Gelin birlikte bu sorunun cevabını bulalım.
Sevgiliniz, eşiniz ya da flörtünüzle mutlaka tartışacaksınız. Bu hayatın bir gerçeği ve ilişkinin de tuzu biberidir. Ancak ilişkide kavgalar öfke sebepli artmış durumda ise tartışmalar büyüyor ve büyük yıpranmalara sebep oluyorsa öfke kontrolü yapmanız gerek demektir. İlk olarak tartışma başladığında derin nefes almalı, söyleyeceğiniz kelimeleri içiniz de ölçüp tartmalı ve bu yönde bir iletişim sağlamalısınız.
Tartışma başladığında tartışmadan uzaklaşabilecek durumda ve ortamda iseniz mutlaka o alandan uzak durmalısınız. Yaklaşık bir 5 dakika tartışma ortamından uzaklaşmak öfkenizi dizginlemek için oldukça faydalı olacaktır. Sürekli olarak kendinizi telkin etmeli ve bu şekilde hareket etmelisiniz.
Kendinizi sakinleştirmeye, öfkelendiğiniz de oluşan sonucun sizi de yıprattığını düşünerek konuşmalarınızı yapmalısınız. Eğer öfkeniz bu yollar ile kontrol altına alınamıyor ve büyük sorunlara sebebiyet veriyor ise uzman bir doktordan yardım alarak tedavi ile bu durumu atlatabilirsiniz.
İlişkide Eski Defterleri Açmaktan Nasıl Kurtulursunuz ?
Bir ilişki karşılıklı birbirini seven insanların yoğun duygu alışverişinden oluşur. İlişki ne kadar kutsal görülse de bazen tartışmalara kavgalara da yer veriyor. Bu tartışmalar kavgalar her ilişki de olan normal şeylerdir. Ama bazen öyle kavgalar var ki ilişkinin temelini sarsacak şiddettedir.
Bunların başlıca nedenleri kıskançlık, aşırı benimseme sahiplenme görüşlerin zıtlığı ve en kötüsü ilişki de eski defterleri açıp sürekli eski sevgiliyi hatırlatmaktır. Bu bir ilişki de yapılacak en büyük hatalardan biridir. Çünkü o insan sizinle yeni bir başlangıç yapmak isteyip sizinle bir ilişkiye başlamışsa siz ona geçmişi hatırlatıp eski defterleri açarak ilişkiye zarar verir kendinize de çok büyük kötülük yapmış olursunuz.
O insanı hatırlatırsanız sevgilinizin aklı karışır geçmişi düşünür o eski insanı merak eder sonra onu düşünmeye başlar ve sizin kuruntularınız yavaş yavaş onun beyninde o eski kişiyi hatırlatır. Sevgiliniz de sizin bu davranışlarınızdan rahatsız olur ve sizi uyarır eğer siz uyarmasına rağmen hala eski defterleri açarsanız, sevgilinizin aklını büyük ölçüde karıştırırsınız ve daha çok eski sevgilisini düşünmesine sebep olursunuz.
Peki ilişkide eski defterleri açmaktan nasıl kurtulursunuz ?
Geçmişi hatırlatan hiç bir şey söylememeli geçmişle ilgili olan her anıyı ortadan ve kafamızdan kaldırmalıyız. Kendi kendimize baş başa kalarak mantıklı şekilde düşünmeliyiz. “Eğer eski defterleri açarsam bana ne gibi artıları yada ne gibi eksiler olur “diye kafamız da her şeyi tartmalıyız.
Eğer o insanı kaybetmek istemiyorsak ve çok seviyorsak sadece duygusal değil mantıksal olarak da hareket edip onun güvenini kazanmalı eski defterlerle ona eskileri hatırlatıp geçmişini özlemesini engellemeliyiz. Onun geçmişi hakkında ondan habersiz küçük çaplı araştırmalar yaparak geçmişin de yaşadığı kötü şeyleri ona yaşatmamalı ona göre ölçülü davranıp onu kırmamalıyız.
Kendi kafamızda da onun eski defterini kapatmalıyız. Çünkü kendinize işkence gibi olur. Sürekli kafanızı yoran bu gibi düşüncelerden uzak durarak sadece hakkıyla sevmeye bakmalı sonuna kadar yanında olmalı ve geçmişini önemsememeliyiz, çünkü güzel bir gelecek için geçmiş de yaşananlar ayağınıza dolaşmamalı ve sizi mutluluğa giden yoldan alıkoymamalıdır.
Her insan mutluluğu hak eder ve doğru insanı ister herkesin geçmişinde eski defterleri olmuştur kimse kusursuz değildir ama marifet her şeyi bir yana bırakıp yeni bir gelecek için geçmişi unutacak kadar cesaretli olmaktır.
Gerçek Aşkı Anlamanın Yolları
Karşınızda ki kişinin size olan aşkının gerçek olup olmadığını anlamak mı istiyorsanız bazı konularda düşündüğünüz gibi karşılık geliyorsa doğru aşkı bulmuşsunuz demektir. Gerçek aşk mı değil mi anlamak için nasıl bir yol yürütülür? Gerçek aşkı anlamanın yolları nelerdir? İşte bunların cevaplarını almaya hazırsanız başlıyorum.
Yanına gittiğinizde bakımsız olduğunuz halde size aşkla bakıyorsa sizi her halinizle beğeniyorsa, size ulaşamayınca başınıza bir şey mi geldi diye meraklanıp sizin için endişe ediyorsa ve sesinizi duyduğunda sinirlenmek değil de iyi olduğunuzu duyduğunda sesindeki mutluluktan anlayabilirsiniz.
Hasta olduğunuzda üzerinize titriyorsa uzağınızda da olsa telefonla bunu size hissettiriyorsa gerçek aşka adım adım ulaşıyorsunuz. Sizinle alışverişe gelip beğendiklerinizi üstünüzde görmeyi seviyorsa ya da yalnız gittiyseniz size neler aldığınızı sorup sizinle ilgileniyorsa bir erkek ilgi gösterdiğinde bu sevginin en önemli aşamasıdır size verdiği değeri gösterir.
O sizi mutlu ettikçe siz de etrafınıza ışık saçıp hep gülümsüyor iseniz o kişi sizin kalbinize aşkı çoktan koymuştur bile. Sizinle zaman geçirmeyi seviyor ve siz demeden planlar kurup sizinle mutlu oluyorsa o adam size aşıktır. Bir yere gitmek zorunda kaldınız ve evdeki kedinize ya da çiçeğinize bakılması gerekiyor her gün üşenmeden eve gidip bunları yapıyorsa size gerçekten çok değer veriyordur. Çünkü bir insan zamanından fedakarlık edip ilgisini her şekilde gösteriyorsa o kişi tamamen size bağlanmış ve aşıktır.
Evliliği Bitiren Sebepler
Evlilik kadar evliliği yürütmek ve evliliği sürdürmek de bir o kadar da önemlidir. Bunun için yapılması gereken bazı durumlar mevcuttur. Evlilik iki kişinin üstlendiği bir durumdur. Bu iki kişilik hayatta yapılması gereken şeyler olduğu kadar yapılmaması gereken şeyler de vardır. Sizlere kalıcı bir evlilik için yapılması gereken ve yapılmaması gereken durumları yazacağız. Evliliği bitiren sebepler nelerdir? Şimdi hep birlikte aşağıdaki yazıya bakalım.
Bir evlilikte evliliği bitiren ilk şey yalan söylemektir. Bunun için evliliğin uzun süreli olması adına yalan söylenmemelidir. Evlilik için birbirine karşı sevgi ve saygı içinde olmama durumu karşısında gene aynı şekilde evliliği bitirmektedir. Bunun için evlilikte her zaman eşler birbirine karşı saygılı olmalıdır. Evlilikte aileyi benimsenmeme durumu da evliliği bitiren diğer sebeptir.
Bunun için her iki tarafta birbirinin ailesine karşı anlayışlı olmalıdırlar. Evlilik içinde sorunlar çözülmelidir. Evlilikte sorunlar çözülmese bu evlilik içi bitirici sebep olmaktadır. Ayrıca o gün ev içinde yaşanan her hangi bir sorun dışarı çıkmamalıdır. Bu da evliliği bitiren diğer etmendir.
Ev içinde yaşanan para sıkıntısı da gene aynı şekilde evliliği bitirmektedir. Diğer bir neden ise, evlilikteki her hangi bir kişinin alkol, sigara gibi alışkanlıklara sahip olması bu evliliği bitirmektedir. Evlilik içinde çiftler arasında birbirlerine karşı yaşadıkları cinsel ilişki sorunlarında evliliği bitiren diğer sebeptir. Bütün bu yazdıklarımız evliliği bitirmekle kalmayıp çiftlerin birbirine karşı olan saygılarını da kaybetmelerine neden olmaktadır.
Eski Sevgiliyle Dost Kalınır Mı ?
Güzel anlar yaşadığınız, kalbinizin ritmini oluşturan, gülümsediğinde dünyalar sizin olan, kıskanıp kimseyle paylaşamadığınız, sinirlenince sizi ağlatan bir kişiyle, aylar ya da yıllar süresince birlikte olduğunuz kişiyle gün geldi ayrıldınız. Bütün güzel anlar, duygusal zamanların hepsi geride kalır.
Siz o kişiyi belki de hala çok seviyorsunuz. Peki her şeyi geride bırakıp, yeniden arkadaş olabilir misiniz? Dost kalabilir misiniz?
Kısacası eski sevgiliyle dost kalınır mı? Biz, bu seçenekleri sizler için değerlendirdik.
Eski sevgili ne kadar dost olabilir? Bir şeyler paylaştığınız özel kişiyle, flört dönemini bitirip arkadaşlığa, dostluğa geçtiğinizde neler değişir? Öncelikle, dost bildiğiniz kişilerle, her şeyi paylaşacaksınız. O da sizinle paylaşacak. Belki 3-5 ay sonra, başkasından etkileneceksiniz, bunu yeni dost, eski sevgilinizle paylaşabilecek misiniz? Ya da o kişi paylaştığında siz dinleyebilecek misiniz?
Bunu sakince dinlemeye, onaylamaya, merak etmeye gücünüz yetecek mi Bunu bir düşünün. Dost dediğiniz eski sevgilinizle, sadece arkadaşça sohbet edebilecek misiniz? 1 yıl sonra, dostunuz olan eski sevgilinizle, o bahsettiğiniz yeni sevgilinizi tanıştırabilecek misiniz?
Dostunuzun yanında yeni sevgilinizin elini tutup, ona flört kelimeleri kullanabilecek misiniz? Bunları yapabilirim, çünkü artık eski sevgilimi sevmiyorum, onca paylaştığım güzel anların hatrına dostum diyebilirim çünkü onu arkadaşça seviyor ve değer veriyorum diyorsanız, o zaman dostunuzdan ve dostluğunuzdan eminseniz, o zaman onunla paylaşamayacağınız, anlatamayacağınız şeyler olmamalıdır.
Bu seçenekleri düşünüp, ona göre dost ya da nötr olun eski sevgilinize. Bazen verdiğiniz değerin karşılığını göremeyince dost, arkadaş mertebesine o kişinin erişmesi çok yanlış bir yer oluyor. Bizden söylemesi.
Eski Sevgiliye Dönmemek İçin Sebepler
İkili ilişkilerde en doğru partner bulunana kadar bazen birçok ilişki eskitilir. Düşünce yapısının uymaması, dış görünüşün beğenilmemesi hatta bazen hiçbir sebep yokken bir türlü ısınılamaması gibi nedenlerle ilişkiler son bulur. Fakat ardından pişmanlıklar da baş gösterir.
Ayrıldığınız fakat aklınızın kaldığı bir eski sevgiliniz varsa ancak dönmemeniz gerekiyorsa kendinizi engellemelisiniz. Peki bunu nasıl yapacaksınız? Eğer sevgilim değil de eski sevgilim diyorsanız mutlaka bir nedeni vardır. Mükemmel bir insan olsa zaten devam ederdiniz, bu sebeple bırakın hayatına baksın. Şimdi hep birlikte eski sevgiliye dönmemek için sebepler arayalım.
Ayrıldığınız süre zarfında kim bilir kimlerle konuşup görüşmüştür! Mutlaka ufak da olsa karşı cinsle bir iletişim söz konusu olmuştur, tabi bu eski sevgilinizin çapkınlık derecesine göre farklı boyutlara da ulaşabilir. Eğer geri dönseniz bile size bunlardan bahsetmeyecek, olmadı diyecektir. Bunu kaldırabilir misiniz?
Ayrılma nedeninizi bir kez daha düşünün. İlişkiye tekrar başladığınızda bu sorun yine başlayacak. Eğer sizin için büyük bir sorun olmasaydı zaten bırakmazdınız. Aynı şeyleri tekrar yaşamaya ve boşuna zaman kaybetmeye razı olur musunuz?
Belki de önünüzde hayalinizdeki aşkı bulma fırsatı var. Sizin isteklerinize tam olarak uygun ve size aşkı doruklarında yaşatacak birisiyle karşılaşma olağanız var. Eski, birtakım sorunlar nedeniyle bıraktığınız sevgilinize tekrar dönmek sizin o kişiyle tanışma fırsatınızı elinizden alır. O hayatınızdayken böyle bir insan karşınıza çıkarsa pişmanlık yaşarsınız ve yine mutsuz bir son ilişkinizi bekler. Unutmayın! Mutluluk kilit noktadır. Eğer mutlu olsaydınız, ayrılmazdınız.
Erkeklerin Sizden Hoşlandığını Nasıl Anlarsınız ?
Erkekleriz sizden hoşlandığını nasıl anlarsınız? Bu soru karmaşık bir süreç olmakla birlikte yakaladığınız bazı ipuçları sayesinde kolayca çözüme kavuşturabileceğiniz bir durumdur aslında. Sizlere bahsedeceğimiz küçük nokta atışlarıyla, beklediğiniz teklifi alacaksınız, siz de bu kişinin sizden hoşlandığını fark edeceksiniz. Dilerseniz hemen bu konulara nokta atışlarımızla başlayalım.
Öncelikle; bir erkek, bir kadından hoşlandığı zaman bunu bakışlarıyla belli eder. Sürekli izleniyor olmanızın, böyle hissetmenizin elbette bir anlamı vardır. Bu anlam, bu kişinin sizden hoşlanıyor olduğunuzun bilgisidir. Bir erkek, hoşlanmadığı insana, sürekli bakmaz.
Eğer bir kişinin bakışlarını 3,4 defa yakalıyorsanız, size bakan o çift gözlerde bir anlam vardır. Bu anlam; bu kişinin sizi beğendiği, onun karşısında sizin dikkat çektiğiniz anlamını taşır. Bir erkek; hep sizin yakınlarınızda duruyorsa, kafanızı çevirdiğiniz her yerde bu kişiyle karşılaşıyorsanız bu kişide size ait bir şeyler vardır. Durduk yere, o kişiyle her an karşılaşma ihtimaliniz elektriğinizin yoğunluğuna göre artmaktadır.
Nereye kafamı çevirsem karşıma çıkıyor cümlesindeki gizlilik bu duygu yoğunluğunu ifade etmektedir. Bir erkek; sizden çakmak, kalem, saatin kaç olduğunu istiyor ve soruyorsa bilin ki sizi çeken bir şeyler var. Eğer o kişi, bir kaç kez sizden bu şeyleri istiyor ve soruyorsa sizinle göz göze gelmek, sizden bir parça almak ve ona dokunmak o kişiye mutluluk getireceğinden, bu adımları atması oldukça normaldir. İşte bu haberler ve gelişmeler neticesinde bu kişi sizden hoşlanıyordur.