Tüm insanlar sağlıklı olmak ve güzel görünmek adına zayıf ve fit olmak ister. Ancak bu kiloları vermek, onlardan kurtulup anında zayıflamak ne yazık ki mümkün değildir. Ama düzenli olarak çeşitli kürler uygulandığında bu durum mümkün olabilmektedir. Peki en etkili kür hangisidir? İşte bu sorunun cevabını göstermiş olduğu inanılmaz olumlu etkisiyle rahatlıkla elma sirkesi diyebilirim. Bir çok insanın merak ettiği bir soru olan elma sirkesi zayıflatır mı ? Bu makalemizde sizler için cevap bulacak.
Elma sirkesi, eskilerden beri bilinen zayıflama konusunda etkili sonuçlar veren bir çözüm yoludur. Elma sirkesinin faydalarını bilmeyen yoktur ve bu sirke gerçekten de mucizevi bir iksir gibidir. A’dan Z’ye kadar her türlü sorunların çözümünde elma sirkesi bize yardımcı olur. Cilt bakımı ve güzellik için kullanımının yanı sıra elma sirkesi, zayıflamak için de kullanılır. Elma sirkesinin yapısında kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum, fosfor, A vitaminleri, B vitaminleri (B1, B2, B6, B12), C vitamini, meyve ve sirke asitleri bulunur. Haliyle yapısında bu kadar bileşen içen bir sıvının ne kadar faydalı olduğu aşikardır.
Peki elma sirkesi nasıl tüketilir? Ne kadar sürede etkisini gösterir? Hemen inceleyelim.
Hazırlanışı:
-1 bardak su
-1 tatlı kaşığı elma sirkesi
-1 tatlı kaşığı çiçek balı
Bu malzemelerin hepsini güzelce karıştırın. Dilerseniz günde 1 kere sabah aç karınla ya da yemekten yarım saat önce tüketebilirsiniz. Bu karışım sizi tok tutmayı sağlayacak ve bağışıklık sisteminizi güçlendirecektir. Bu sayede pek çok hastalıktan kurtulacaksınız ve canlılık ve güç kazanacaksınız. Kısa zamanda düzenli olarak kullanıldığı takdirde bu karışımın etkisini göreceksiniz.
Dut Neye İyi Gelir ?
Dut, oldukça lezzetli ve son derece faydalı bir meyvedir. Dut, 4 5 metrelik ağaçlarda yetişir. Ülkemizin çoğu bölgesinde dut yetişmektedir. Siyah, beyaz ve yeşil olmak üzere 3 renkte dut bulunmaktadır. Her birinin insan sağlığına şaşırtıcı derecede faydaları bulunmaktadır. Dut, taze olarak dalından koparıldığı gibi tüketilir. Aynı zamanda kurutarak tüketilmesinin de faydaları vardır. Kurutarak tüketildiğinde dut daha uzun süre muhafaza edilebilir. Dut meyvesi, uzun yıllardır alternatif tıpta da kullanılmaktadır. İçerdiği vitamin ve mineraller insan sağlığını korumak konusunda oldukça başarılıdır. Makalemizin devamında dut neye iyi gelir, hangi hastalıkları önler gibi sorularınızın cevabını bulabilirsiniz.
KANI TEMİZLER: Kan ve kan ile ilgili hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Kan dolaşımını arttırmasının yanında kanı temizleme özelliğinin olduğunu söylemek gerekir. Dut, kalp ve damar sağlığı açısından da oldukça etkili bir doğal antibiyotiktir. Alkol ve tütün mamulleri kullanan kişilerin düzenli olarak dut tüketmesi tavsiye edilir.
KANSERİ ÖNLER: Kansere yakalanma riskini azaltır. Yüksek miktarda antioksidan içeriğiyle kanser hastalarının azalmasında etkin rol oynar. Özellikle prostat kanseri hücrelerinin çoğalmasına ve vücutta kalıcı olmasına engel olur. Bazı tümörlerin oluşumunu engelleme özelliği vardır.
SOĞUK ALGINLIKLARI VE GRİBİN ÖNÜNE GEÇER: Dut, bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye sahiptir. Bol miktarda içerdiği C vitamini ile soğuk algınlıklarının ve öksürüğün önüne geçer. Gastrit ve kronik hepatit hastaları için de oldukça faydalı bir meyve olduğunu söylemek gerekir.
KALP SAĞLIĞINI KORUR: Dutun tam anlamıyla kalp sağlığını koruduğunu söylemek yanlış olmaz. Damarların sağlığını korumaya yardımcı olur. Kanı temizleme özelliğiyle de kalp sağlığına direk olarak etki eder. Aynı zamanda kolesterol seviyesini de düzenler.
Daha Az Yemenin Püf Noktaları
Ülkemizde değişen şeylerden biri de yediğimiz yiyecekler ve yeme alışkanlığımız. Fark etmeden her şeyi yemek istiyoruz. Aynı lezzetler bizi tatmin etmemeye başlıyor. Bu da yetmezmiş gibi daha fazla yemek istiyoruz. İrademizi kontrol edemiyoruz ama tüm suç bizim değil. Yediğimiz yiyecekler işlenmiş (GDO), katkı maddeleri (Çin tuzu ) eklenmiş olduğundan bedenimize yan etkisi oluyor, daha fazla yemek istiyoruz. Bunu değiştirebilecek tek kişi de biziz. Şimdi sizlerle birlikte daha az yemenin püf noktaları hakkında bilgi sahibi olacağız.
Öncelikle bir şeylere karar vererek başlamalıyız. Kimsenin zoruyla bu işler olmamalı, olamaz da. Günlük yaptığınız faaliyetleri ( iş, okul, uyuma, gezme ) içeren bir tablo yapınız. Neler yediğinizi karşılarına yazınız. Yediğiniz yiyeceklerin ne kadar sağlıklı olup olmadığını bir gecenizi ayırıp araştırın. Sizde ne kadar kötü içerikli, ağır yiyecekler olduğunu göreceksiniz.
Onun yerine yanınızda götürebileceğiniz tok tutan yiyeceklere, kuru yemişlere bakın ve gün içinde bol su için. Düşünün; daha lezzetli, sağlıklı. İlk adımı atlattık. Her şey daha kolay olacak. Tablomuz için yiyeceklerimizi belirlememiz kaldı. Öncelikle az az ve fazla öğün yersek daha sağlıklı olur.
Evden kaçta çıkıyorsanız ona göre uyanın ve kahvaltınızı yapın. Kahvaltı önemli bir öğündür. Sizi tüm gün ayakta tutar. Kahvaltıdan sonra ara öğünler için yanınıza meyve ,kuru yemiş ( kuru kayısı, ceviz, leblebi) alın. Size enerji verip acıkmanızı engelleyecektir. Sağlıklı ve kendi tatları olduğundan gün içinde tatlı yemezsiniz.(Tabi ki asla yemeyin demiyorum ama abartmaya gerek yok.)
Öğlen ve akşam saatleri için yanınıza salata alın, sebze yemekleri götürün, kendinize et haşlayın. Şimdi diyorsunuzdur: ‘Bunlarla her gün kim uğraşacak…’ diye. Hayatınızda uyumaya, gezmeye, işe nasıl vakit ayırıyorsanız bunları da alışkanlık haline getirip vakit ayırmalısınız. Unutmayın her şey bizim sağlımız için. Eğer yediklerimizi düzenli, sık sık ve sağlıklı yersek az yiyerek kendimizi, kilomuzu korumuş olacağız.
D Vitamini İçeren Yiyecekler
D vitamini, güneş ışınları sayesinde vücudumuzda bulunan pro-vitamin D sayesinde, vitamin D ye dönüşmektedir. Yani aslında herkesin vücudunda D vitamini öncülü bulunmakta ancak bazı sebeplerden dolayı yetersiz güneş ışığına maruz kalıp bu öncülü D vitaminine dönüştüremeyip , D vitamini eksikliği yaşayabiliyoruz.
D vitamini vücutta kalsiyum ve fosfor emilimine yardımcı olur ve bu nedenle kemik gelişimine büyük katkı sağlar.
Eksikliğinde ise büyük problemlere neden olabilir. D vitamini eksikliği, kemiklerin zayıflamasına, kanser ve kalp krizine yakalanma riskini artırma, sindirim sistemi rahatsızlıklarına, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve çeşitli böbrek hastalıklarına neden olabilir. D vitamini içeren yiyecekler nelerdir ? Gelin bu sorunun cevabını birlikte bulalım.
Cildinizin ne kadar büyük bölümünü güneşte tutabilirseniz o kadar çok D vitamini sentezleyebilirsiniz. Fakat böyle bir imkanınız yoksa besinlerle D vitamini eksikliğinizi tamamlamaya çalışabilirsiniz. D vitamini içeren besinler başlıca; peynir, yumurta, patates, morina karaciğer yağı, havyar, tereyağı, ton balığı, somon balığı, pisi balığı, istiridye, balık yağı, uskumru, sardalye, ringa balığı, karides, soya ve inek sütü, mantar, kahvaltılık gevrekler, kısacası yağlı balıklar ve süt ürünleri D vitamini açısından zengindir.
D vitamini eksikliği sorunlara neden olabileceği gibi fazla D vitamininin de zararı vardır. Akciğer , kalp gibi yumuşak dokularda kalsiyum birikimine neden olabilir, zihin karışıklığı, kusma, iştah kaybı, böbrek taşı gibi sorunlar ortaya çıkarabilir. Bu nedenle doktor kontrolünde olmanız sizin için daha sağlıklıdır.
Böğürtlen Nelere İyi Gelir ?
İçerisinde birçok vitamin ve mineral bulunan ve güçlü bir antioksidan kaynağı olarak bilinen böğürtlenin birçok faydası bulunmaktadır. Tarla kenarlarında, bağlarda ve bahçelerde kendiliğinden bile yetişebilen böğürtlen nelere iyi gelir bir bakalım. Böğürtlen vücudu serbest radikallere karşı korur ve vücudu toksinlerden ve ölü hücrelerden temizler.
Bu sayede yaşlanmayı da geciktiren böğürtlen, bağışıklık sisteminin güçlenmesine de yardımcı olur ve kanseri önleyen yiyecekler arasında da ilk sıralarda yer almaktadır. Bunların yanı sıra öksürüğü keser, yorgunluğu alır ve solunum yolu rahatsızlıkları için de bire birdir.
Birçok hastalığın tedavisinde kullanılan böğürtlen yalnızca yiyerek tüketilmemektedir. Püre haline getirilip yaraların üzerine sürüldüğünde yaraların erken iyileşmesini sağlar. Suyu kaynatılıp tüketildiğinde ise ishali önler. Bunların yanı sıra böğürtlenin yaprakları kaynatılıp, suyu ile gargara yapmak ağız içi yaraların geçmesine yardımcı olur ve bademciklerin iltihaplanmasını önler.
Böğürtlenin köklerini kaynatıp suyunu içmek ise böbrek taşlarının düşmesini sağlar. Bunlara ek olarak böğürtlen yemek cildi güzelleştirir. Böğürtlenin çiçekleri kaynatılıp suyu cilde sürüldüğünde ise cildin sıkılaşmasını ve nemlenmesini sağlar. Böğürtlenin idrar söktürücü ve kabızlığı geçirici özelliği de vardır. Bunun için özellikle olgun böğürtlenlerin tüketilmesi tavsiye edilir.
Aynı zamanda bedenin dinç ve güçlü gözükmesini sağlayan böğürtlen, kanı temizler, tansiyonu düşürür ve kan şekerinin düzenlenmesini sağlar. Ayrıca vücudu tok tutmaya da yardımcı olarak kişinin daha az yemek yemesini ve bu sayede kilo vermesini sağlar. Özellikle diyet yapanlar böğürtleni yoğurt ile karıştırıp gün içerisinde ara öğün olarak tüketebilirler.
Arı Sütünün Faydaları Nelerdir ?
Arı sütü, doğanın mucizelerinden biridir. Üretimi oldukça zor olan bu süt, ana arı ve yavru arılar tarafından üretilmektedir. Arı sütünün içerdiği besin değeri ve faydaları paha biçilemezdir. Bu nedenle oldukça pahalıdır. Arı sütü; içeriğinde A, C, D, E vitaminlerini, bir çok amino asidi, B vitamini kompleksini, çinko, manganez, magnezyum, selenyum, fosfor gibi mineralleri ve bir çok enzim ve hormonu barındırır.
Arı sütünün içeriğinin bir kısmı yapılan araştırmalara rağmen hala çözülememiştir. Arı sütü; şeker hastalığından kısırlığa, antioksidandan unutkanlığa ve gelişime kadar bir çok hayati fonksiyona ve hastalıklara etki eder. Şimdi gelin hep birlikte arı sütünün faydaları nelerdir ona bakalım.
Arı Sütünün Faydaları
-Damar tıkanıklıklarını önler ve tıkanan damarları açar.
-Hafızayı güçlendirir, unutkanlığın önüne geçer. Alzheimer hastalığının tedavisi konusunda yardımcı olur.
-Az miktarda başlayarak arttırılan dozlarla birlikte hipertansiyon hastalarına çok büyük fayda sağlar.
-Ruhsal hastalıklara karşı son derece etkin bir ilaçtır. Antidepresan olarak kullanılabilir.
-Genel olarak vücut performansına katkısı oldukça fazladır. Hareketli ve enerjik bir yaşam geçirmek için ve dengeyi sağlamak amacıyla kullanılabilecek bir besindir.
-Kansere karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Antioksidan etkisiyle tüm hastalıklara karşı vücudun dirençli olmasını sağlar.
-Hücre yenilenmesine katkısı oldukça fazladır. Bu şekilde vücudun deforme olmasına engel olur ve tazeliği her zaman korumaya yardımcıdır.
-Sperm kalitesini ve sayısını arttırır. Üreme konusunda problem yaşayan çocuk sahibi olmaz erkeklerin tedavi amacıyla kullanabileceği bir besindir.
-Kas rahatsızlıklarını giderici etkiye sahiptir.
-Reflü ve ülser gibi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılabilir. Aynı zamanda sindirim sistemi açısından da oldukça rahatlatıcı özelliğe sahiptir. Kabızlığa engel olur ve kilo vermeye yardımcı olabilir.
Annelere Beslenme Önerileri
Annelik; her kadının içinde var olan, şefkat, fedakarlık, teslimiyetin adı olan çok güzel bir duygudur. Zaten yaşamın, hayatının devamını sağlayan kadını, annelik tacı ile taçlandıran Rabbim, cennetin annelerin ayakları altında olduğunu vadediyor. Gecesi, gündüzü, tatili yoktur annenin varı yoğu canının eşsiz parçasını korumak kanatları altına alıp sarmaktır. Bir gülüşü yavrusunun onun için yeterli olur mutlu olmaya.
Gözünde çektiği sıkıntı ve cefalar yok olur. Tabi annelik her anında, gebelik sürecinde, gebelik sonrasında çok zorlu geçer. Hele ki gebelik sürecinde anne ne rahat hareket edebilir, ne istediğini yiyebilir, çünkü hem fiziksel olarak hem de ruhsal olarak hormonların etkisi ile bir dönüşüm içerisindedir. İçerisinde büyüyen yeni bir dünya anneyi bazı konulardan dolayı zora sokar. Ki bunların en önemlisi de besin kaynaklarını tüketmesi. Bebek gebelik süresince annenin depo vitamin mineral ve besinlerini kullanır. Tabi anne artık iki kişilik depo yapmak zorundadır.
Annelere beslenme önerileri başlıklı bu makalemizde sizlere anne ve anne adaylarının yemesi gereken önemli besinleri söyleyeceğiz. Hızla gelişen bebeğin ihtiyaçlarına uygun ve kendi sağlığını korumak için iyi bir beslenme yöntemi uygulamak zorundadır. Anne gebelik süresinde kaybettiği özellikle demir ve kalsiyumu geri kazanmalı ve emzirdiği bebeğinin sütünü artırmalıdır. Bu yüzden protein ve kalsiyum kaynağı olan süt ve süt ürünleri, yumurta, kırmızı et, Omega 3 içeren balıklar, proteinden zengin doğal tavuk eti tüketmeli. Vitamin almak içinde mevsimine uygun taze meyve ve sebzeler tüketmelidir. Özellikle demir eksikliğini gidermek ve anemiyi önlemek için yeşil yapraklı sebzeler tüketmelidir. Sağlıksız besinlerden, sigara, alkolden uzak durmalıdır.
Kuru Üzüm Nelere İyi Gelir ?
İçerisinde birçok vitamin ve mineral bulunan kuru üzüm, en çok tüketilen atıştırmalıklar arasında yer alır. Sindirim sistemi fonksiyonlarının düzenli çalışmasını sağlayan kuru üzümün bilinmeyen daha birçok faydası vardır. Sağlığınız için her gün tüketmeniz gereken kuru üzüm nelere iyi gelir gelin hep birlikte öğrenelim.
Kuru üzüm mükemmel bir enerji kaynağıdır. Aynı zamanda tatlı krizi yaşayan kişilerin de alternatif seçeneği olan kuru üzüm, hem lezzetlidir hem de diğer tatlılar gibi çok kalorili değildir. Kuru üzüm aynı zamanda hafızayı kuvvetlendirir, öğrenmeyi kolaylaştırır. Çok uzun yıllardır bilinen bu özelliği sayesinde öğrenciler için tavsiye edilen bir yiyecektir. Bunların yanı sıra kuru üzüm, vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Vücudu ölü hücrelerden temizler ve yeni hücrelerin oluşmasına ön ayak olur.
Ayrıca müthiş bir antioksidan kaynağıdır. Bunlara ek olarak kuru üzüm kas ve kemik dokusunun güçlenmesine yardımcı olur. Bu nedenle özellikle yaşı ilerlemiş olan insanlara günde 1 avuç kuru üzüm yemeleri tavsiye edilmektedir. Kuru üzümün diğer bir önemli özelliği ise göz sağlığını korumasıdır. Özellikle sarı nokta hastalığına karşı bire bir olan kuru üzüm, diğer göz hastalıklarına da yakalanma riskini azaltır.
Kuru üzüm kabızlık problemi yaşayan kişilere de tavsiye edilen bir yiyecektir. İçerisindeki besin lifi sayesinde bağırsakların iyi çalışmasını sağlayarak kabızlık problemini önler. Bunların yanı sıra demir eksikliği, halsizlik ve yorgunluk hissi, spor sonrası kas ağrısı olanların da tüketmesi gereken kuru üzüm, romatizma, gut gibi hastalıklara da iyi gelir.
Kolesterolü Düşüren Yiyecekler
Kolesterol ileri aşamalarda kalp ve damar hastalıklarına neden olabileceğinden dolayı dikkate alınmalıdır. Kolesterolü düşürmek için düzenli spor yapmak, sigaradan uzak durmak ve beslenmeye dikkat etmek gerekir. Yüksek kolesterolü olanların özellikle kızartılmış yiyeceklerden ve salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş gıdalardan uzak durmaları gerekir.
Kolesterolü düşüren yiyecekler arasında başta yulaf gelmektedir. İçerisinde yüksek oranda lif bulunduran yulaf, mideyi tok tutar ve kilo vermeye de yardımcı olur. Yulafla beraber erik, elma, armut gibi meyveler de kolesterolün düşmesini sağlar. Kalp dostu olarak bilinen fındık aynı zamanda kolesterole de iyi gelir. Günde 1 avuç fındık tüketmek uzmanlar tarafından tavsiye edilmektedir. Fındık yerine badem veya ceviz tüketmek de kolesterole iyi gelir.
Ton balığı, somon gibi Omega 3 yönünden zengin olan besinler tüketmek kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini en aza indirir. Bununla birlikte kolesterolün düşmesine de yardımcı olur. Kepekli pirinç ve bulgur da kolesterolü düşüren yiyecekler arasındadır.
Bunlara ek olarak kuru fasulye, nohut gibi baklagiller de kolesterole iyi gelir. Yüksek kolesterolü olanların kızartma yerine haşlama; tereyağı, margarin veya ayçiçek yağı yerine de zeytin yağı tüketmeleri tavsiye edilmektedir.
Ayrıca kolesterole karşı bol bol sebze ve meyve tüketilmeli, sakatatlardan ise uzak durulmalıdır. Yüksek kolesterolü olanların alkollü içecekler yerine üzüm suyu, portakal suyu veya elma suyu gibi içecekler tüketmeleri tavsiye edilmektedir. Her gün bir parça siyah çikolata yemek de kalp ve damar hastalıklarına iyi gelmektedir.
Kışa Formda Girmenin Yolları
Bedenimizle, fiziğimizle, yüzümüzle, karakterimizle barışık olmalıyız. Evet ama bu barışık olmak, aldığımız kiloları umursamamak, o kiloları görmezden gelmek, fazlalıklarımızla mutlu olmak doğru değildir. Kilo hayatımızda olumsuz etkiler yaratır. Yürüyüşten, kolestrole, yağ oranından sosyal hayatımıza kadar etkilerini sürdürür.
Yaz tatilinde, tatlılar, içecekler, yemekler, mangallar… İstediğimizi yedik. Bu yediklerimiz sonucunda da fazlalıklarımız ortaya çıktı. Peki şimdi ne yapacağız? Yazın aldığımız kiloları, kışın da mı saklayacağız. Elbette hayır. Kışa formda girmek için bir şeyler yapacağız. İşte bu sefer, biz yanınızdayız… Fazlalıklardan kurtulmak, kışın kalın kazaklarla bile fit gözükmek için yapabileceğimiz önerilerle, sizler de fazlalıklardan kurtulabilirsiniz. Kışa formda girmenin yolları aslında çok basittir. Gelin hep birlikte ne yapmamız gerektiğini öğrenelim.
Öncelikle, nasıl öğrenmede birden fazla duyu organı çalışmalıysa, zayıflamak için de birden fazla aktivite, öneriyle uğraşmamız gerekiyor. Sadece yemek yememe bizi sağlıksız zayıflatır, o kiloları geri alırız. Ancak, hem spor yaparak hem dengeli beslenerek, hem de öneriler sayesinde rutin tekrarlar yaparak, kış mevsimine formda girebiliriz.
İlk olarak; elma sirkesi tarifini verelim. Bu mucizevi tarifle 1 ayda en az 4 kiloyu sizlere garanti ediyoruz. Sabah ve akşam; 1 su bardağı suya; 2 yemek kaşığı elma sirkesi, 1 çay kaşığı bal ekleyerek aç karna tüketiyoruz. Bu karışımı 1 ay boyunca tüketince ve her gün 20 dakika yürüyüş, evde de 20 dakika egzersiz yaptığınız anda, formda kalabilecek, sağlıklı olacak ve zayıfladığınızı göreceksiniz.
Elma sirkesinin asit oranını bastırmak için bal kullanılsa da, tekrar yanma ve ağrı yaparsa, akşamları ılık süt tüketebilirsiniz. Sütün de metabolizmayı hızlandıran ve yağ yakan özelliği sayesinde hem mideniz rahatlasın, hem de zayıflamaya devam edin.
Kiraz Sapının Faydaları Nelerdir ?
Kiraz, yüksek derecede A, C, D, E ve K vitaminleri ile potasyum tuzlarını içeren oldukça faydalı bir meyvedir. Ancak kirazı yedikten sonra saplarını da atmayın. Çünkü kirazın faydaları bununla bitmiyor. Kiraz sapının da vücuda fazlasıyla faydaları bulunmaktadır. Yediğiniz kirazların saplarını 1 2 gün gölgede kurutun. Ardından çayını demleyerek tüketebilir, kiraz sapının faydalarından yararlanabilirsiniz. Şimdi hep birlikte kiraz sapının faydaları nelerdir ona bakalım.
Bir bardak kiraz sapı çayı için; bir çorba kaşığı kadar kiraz sapını kaynamış suyun içine dökün. Beş dakika kadar demledikten sonra çayı tüketebilirsiniz. Bu çayın faydaları saymakla bitmez. Öncelikle sindirim sistemine faydası vardır ve idrar söktürücü özelliği bulunmaktadır. Susuzluğu giderirken aynı zamanda vücutta oluşan ödemlerin dışarı atılmasını sağlar. Kolesterolü düşürür. Böbrek ve karaciğer için faydalıdır. Kilo vermeye yardımcı olur.
Çağımızın hastalığı olan obeziteyle başa çıkabilmek ve fazla kilolardan kurtulabilmek için uygulanabilecek yöntemlerden biri de kiraz sapı çayıdır. Ödem ve idrar söktürücü özelliğiyle metabolizmayı harekete geçiren kiraz sapı çayı böylece kilo vermeye yardımcı olur.
Zayıflatan Kiraz Sapı Çayının Hazırlanışı:
- 250 ml su
- Yarım çay bardağı kadar taze vişne
- 15 tane kurutulmuş kiraz sapı
Bir cezveye suyu koyun ve kaynatın. Ardından kiraz sapı ve vişneleri ilave edin. Çay demlendikten sonra altını kapatın ve 10 dakika kadar bekletin. Her sabah kahvaltıdan önce taze olarak demlediğiniz kiraz sapı çayınızı tüketin. Bu bitki çayı tamamen kalorisizdir ve 2 haftaya kadar etkisini göstermeye başlar.
Kiraz sapı çayı aynı zamanda cilt lekelerine ve kırışıklıklarına da oldukça iyi gelir. Bronşit hastalığı olan kişilerin kiraz sapı çayı içmesi tavsiye edilir.
Kilo Vermeyi Engelleyen Hatalar
Çoğu insan çeşitli diyet programları uygulasalar da bir türlü kilo verememekten şikayetçidir. Kilo vermek için beslenmeye dikkat etmek gerekir. Fakat kulaktan kulağa yayılan yanlış bilgiler yüzünden kişiler kilo vermek yerine daha çok kilo almaktadırlar.
Yapılan en büyük hatalardan birisi aç kalarak kilo vermeye çalışmaktır. Bu yöntem kişinin geçici olarak kilo vermesini sağlamakta, ancak sağlığı olumsuz yönde etkilemektedir. Gün içerisinde ara öğünlerle beraber 6 öğün beslenmek gerekir.
Ara öğünlerin atlanması ise yapılan yanlışlardan birisidir. Diyet yaparken protein, yağ ve karbonhidrat içeriği zengin besinlerin her biri tüketilmeli fakat hangisinden ne kadar tüketildiğine dikkat edilmelidir. Bu yiyeceklerden herhangi birini kısıtlamak ise sağlık açısından tavsiye edilmemektedir.
Kilo vermeyi engelleyen hatalar arasında zeytinyağını abartılı olarak kullanmakta vardır. Zeytinyağı diğer yağlara oranla daha sağlıklı ve kilo vermeye yardımcı olan bir yağdır. Fakat aşırı tüketildiğinde tam tersi bir etki yaparak kilo almaya neden olur.
Diyet sırasında sürekli olarak light ürünler tüketmek de bilinen yanlışlardandır. Tek tip beslenmek hem sağlık açısından hem de kilo vermek açısından tavsiye edilmemektedir. Fakat açlık krizlerini bastırmak için ara ara light ürünlerin tüketilmesi kilo vermeye yardımcı olur. Su tüketimini azaltmak da yapılan yanlışlardandır. Her gün en az 2.5 litre su tüketilmesi sağlık için çok önemlidir.
Diyet yaparken sık sık tartılmak da motivasyonu düşüreceğinden dolayı tavsiye edilmemektedir. Ayrıca kalorisi az olduğu düşünülerek sık sık bitki çayı tüketmek de yapılan yanlışlardandır. Bitki çaylarının fazla tüketilmesi çeşitli hastalıklara veya yan etkilere neden olabileceğinden dolayı gün içerisinde en fazla 2 bardak tüketilmelidir.
Kilo Vermeye Yardımcı Yiyecekler
Kilo vermek için yapılması gereken en temel şey beslenmeye dikkat etmektir. Aç kalarak kilo vermeye çalışmak yapılan en büyük yanlışlardandır. Diyet yaparken yenilen yiyeceklerin sağlıklı, az kalorili ve doyurucu olmasına dikkat edilmelidir.
Aynı zamanda kilo vermeye yardımcı yiyecekler tüketilerek diyet desteklenmelidir. Ayrıca lifli gıdalar ve bol bol su tüketmek de diyetin olmazda olmazlarındandır. Diyet sırasında protein, yağ veya karbonhidrat yönünden zengin besinlerin her biri tüketilmeli, fakat hangisinin ne ölçüde tüketildiğine dikkat edilmelidir.
Diyet yaparken tüketilmesi gereken yiyeceklerin başında yoğurt gelmektedir. Sindirim sistemi fonksiyonlarının düzenli çalışmasını sağlayan yoğurdun en önemli özelliği yağ yakımını hızlandırmasıdır. Aynı zamanda vücuttaki toksinlerin de atılmasını sağlayan yoğurdun günde 2 kase tüketilmesi gerekir.
Diyet yaparken kas kaybının olmaması için protein ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmelidir. En önemli protein kaynaklarından biri olan yumurta da diyet listesinin olmazsa olmazlarındandır. Diyet yapanlar için 2 günde bir haşlanmış yumurta yemeleri tavsiye edilmektedir.
Diyet sırasındaki açlık hissini önlemeye yardımcı olan elma, lif içeriği yönünden zengin olduğu için mideyi tok tutar ve tatlı krizlerini önlemek için alternatif bir seçenektir. Lif içeriği fazla olan greyfurt da diyet sırasında tüketilebilecek kilo vermeye yardımcı diğer bir meyvedir. Kan şekerini düzenleyici özelliği olan tarçın da kilo vermeyi hızlandırır. Özellikle çay şeklinde tüketilmesi tavsiye edilen tarçın, açlık krizlerini önlemek için de bire birdir. Bunlara ek olarak lif içeriği fazla olan yulaf ezmesi, keten tohumu da mideyi tok tutarak kilo vermeye yardımcı olan yiyeceklerdendir.
Kilo Ve Depresyon İlişkisi Nedir ?
Ne yazık ki yaşadığımız üzücü olaylar ya da travmalar ruh sağlığımızı olumsuz yönde etkileyebiliyor ve depresyona girmemize neden olabiliyor. Depresyona giren bir insan hayattan soğur, yaşam enerjisi kalmaz. Etrafına, çevresine karşı duyarsızlaşır en temel ihtiyaçlarını dahi önemsiz görür. Çok üzülüp hayattan kopan bir insan depresyonun başlangıcında hayattan koptuğu için yemek yemek istemeyebilir. Bu nedenle kişi depresyon başlangıcında çok hızla kilo kaybedebilir. Şimdi hep birlikte kilo ve depresyon ilişkisi nedir bir bakalım.
Çevremizde bu durumda olan bir insan fark edersek derhal bir uzmandan yardım almasını sağlamalıyız. Çünkü ilerleyen dönemlerde tedavisi daha zor olacaktır. Kişinin neden depresyona girdiği bu konuda önemlidir. Eğer bir yakınını kaybeden biri depresyona girmişse genellikle uzun bir süre yemek yemeyecektir. Fakat sevgisinden ayrılan birisi çok fazla yemek yiyerek bu durumla baş etmeye çalışacaktır. Tam tersi de olabilir.
Kısacası bu kişiden kişiye göre değişen bir durumdur. Bu durumlar karşısında kişi çok fazla kilo kaybedebilir ya da çok fazla kilo alabilir. Her ne olursa olsun ilk önce bu kişinin psikolojik destek almasını sağlamalıyız. Psikolojisi düzelen kişi daha sonra kilosunu kontrol altına alabilir. Kilo dengesinin bozulması psikolojik olduğu için öncelikle psikolojisini düzeltmek gerekiyor.
Böylece kilo problemine köklü bir çözüm gelmiş olur. Ancak depresyon kilo probleminden daha büyük bir sorun olduğu için hedef, kişinin depresyon sürecini durdurmak olmalıdır . Kilo problemi zamanla çözülebilir. Bu da kişinin isteğiyle olur. Bunu istemesi için de sağlıklı düşünen bir birey olması gerekiyor. Psikolojik sağlık bu nedenle her şeyin başıdır diyebiliriz aslında.
Kilo Almak İsteyenlere Sağlıklı Öneriler
Kilo almak kilo vermekten daha kolay bir durumdur. Bu durumda sağlıklı beslenme sonucunda yeterli kiloya sahip olabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken dikkatli ve sağlıklı beslenme olacaktır. Kilo almak isteyenlere sağlıklı öneriler başlığı altında yazdığımız makalemizde, gayet sıhhatli bir şekilde beslenerek kilo almanız için öneriler bulabileceksiniz.
Eğer kilo almak istiyorsanız yapmanız gereken öncelikle kilo alma konusunda inatçı olmanızdır. Yapmanız gerekenler arasında kilo almak için gerekli olan er şeyi yemektir. Bunun için ise her zaman elinizin altında kuru yemişler bulunmalıdır. Kuru yemişler arasında ne çok yenmesi gereken sağlıklı olanlar ise, kuru üzüm, badem, ceviz, fıstık, fındık gibi besinler olacaktır.
Ara öğünler de bol bol yemek tüketilmelidir. Gün içinde karnınız acıktığı zaman yemek yenmelidir. Yemeğin yanında lifli besinler de tüketilmesi çok önemlidir. Ayrıca süt ve sütlü tatlılarda yenmesi kilo almak isteyenler için sağlıklı besinler olacaktır. Kahvaltı saatlerinde çay içme yerine daha çok evde sıkılmış olan taze meyve suları alınmalıdır. Meyve suyu ile daha sağlıklı besleneceği gibi kilo alma sorunu da gerçekleşmektir.
Kilo almak isteyenler için ne yenilirse gayet yararlıdır. Gün içinde iki tane acı biber yenildiği zaman iştah sorunu da ortadan kalkacağı gibi kilo almak daha kolay olacaktır. Yağ çeşitleri arasında da balık yağı kilo almak isteyeler için iyi çözüm sunacaktır.
Ayrıca atıştırmalık besinler tüketmek de etkili olacaktır. Keçiboynuzu pekmezi de gene aynı durumda her sabah alındığı zaman kilo almak daha kolay ve sağlıklı olacaktır. Bu besinler sayesinde sizlerde kilo alabilecek ve sağlıklı bir vücuda sahip olacaksınız.
Kilo Almak İçin Yapılan Yanlışlar
Kilo almak adına herkes kendi ürettiği şekilde hareket eder. Ama bu yanlış bir durumdur. Çünkü kilo almak o kadar basit bir durum değildir. Kilo almak için yapılan yanlışlar sağlığınızı olumsuz yönde de etkileyebilir. Bunun için kilo almak adına yapılan hataları iyi bilmelisiniz. Şimdi doğru kilo almak adına yapılması gereken ve yapılmaması gereken adımlar nelermiş bakalım.
Kilo almanın kilo vermekten daha kolay olduğunu unutmayın. Tek yapmanız gereken doğru şekilde kilo vermektir.
İlk yapılan kilo alma hatası ise öğün atlamaktır. Ara öğünleri atlamak, kilo almak yada vermek için yapılan en büyük yanlıştır çünkü sağlığı son derece olumsuz yönde etkilemektedir.
Yemek yerken bol sıvı tüketmek çok yanlış bir durumdur. Midemizi yemekle dolduracağımıza su ile doldurmuş oluruz. Burada yanlış bir adım olmuş olur. Bizler yavaş yemek yiyene kadar karnımızda tokluk hissi oluşmuş olur. Salata gibi yemekler kilo almak isteyenlerin uzak durması gereken arasındadır.
Çünkü salata kilo vermek isteyen insanların bolca tüketmesi gereken yiyeceklerdendir. Ara öğünlerde sadece meyve yemek de kilo almak adına yanlış yapılan bir durumdur. Bu durum yerine ceviz, bakla, badem, fındık, fıstık gibi besinler alınması daha doğru olacaktır. Kilo almak için çok yağlı besinler tüketmekte gene yanlıştır. Bu durum daha obeziteli bir insan olmanıza neden olacaktır.